62 Her Ay Münakaşamız, doktrinleştirme hakkında birkaç kelime i söylemeğe yer verecek noktaya varmıştır. Doktrinleşme kelime- & si (indoctrination) müphemliklerden kurtulmuş bir kelime de- ğildir. Lügatte bu kelimenin karşılıklarından biri olarak öğret- me kelimesini buluyoruz. Münakaşamızın bu noktasında can- landırılması lâzımgelen bir nokta olduğundan dolayı doktrin- leştirme (indoctrination) kelimesini, bütün diğer fikirleri dı-£ şarda bırakarak muayyen bazı siyasi ve iktisadi prensipleri ta-£ lebelerin kafasına sokmak manasına alacağım. Bu mananın asıl lügat manası «topukla vurarak yerleştirmek» (to stamp in with the heel) olan ingilizce (inculation) kelimesile münase- beti vardır ve bizim yukardaki manayı hatırımıza getiren bir kelimedir. Bu mana lâfzi mananın ifade ettiği derecede fiziki bir surette kullanılamaz. Doktrinleştirmekten bahsederken yal- nız birkaç noktaya ilişeceğim. Doktrinleştirme terbiyeden çok ayrı bir şeydir. Benim anlayışıma göre terbiyede neticelerin va- £ rılmasında ve bir takım beşeri evsafın teşekkülünde talebenin £ faal bir rol oynaması esastır. Meselâ zarp cedveli gibi yerleş-£ miş ve kabul edilmiş bir mevzu bile hayvanın bir şeye alışt- E RE ır di © dan k rılması kabilinden değil de terbiyenin hususiyetleri dahilinde öğretilmek' isteniyor. Öğretenlerin faal bir surette iştiraki, alâ- kası ve düşüncesi, zaruridir. Doktrinleştirme usulünü müdafaa edenlerin bu fikre olan bağlılıkları kısmen, bugün mekteplerde bu isim verilmeden (bilhassa vatanperverlik namı altında dar bir milliyetçiliğin ve E * alinin © hale; © bakar © lirdik : kılâbı hâkim sınıfın iktisadi prensipleri üzerinde) mühim bir derece- de doktrinleşmenin vuku bulmakta olduğunu görmelerinden geliyor. Bunun vaki olduğu bugün maalesef inkâr olunamıyacak bir hakikattir, Fakat bunun böyle olması, büyük bir nimetmiş gibi doktrinleşme usulünün muarızların elinden alınarak baş- ka gayeler için kullanılmasının doğru yol olduğunu isbat et- mez. Doktrinleştirmeği müdafaa edenlerin ile- ri sürdükleri daha kuvvetli bir delil şu- dur: Eğer terbiyenin bir mukayese çerçe- vesi (framce ofreference) olmazsa birleştirici bir gayeden mah- rum kalır. Böyle bir mukayese çerçevesinin zarureti kabul o- Demokrasinin ver- diği çerçeve: ili olduğ ihtilâ le, siş keme ve sa zi de fikri ye m yabili sında larak küsü husus de çü rin bi ten b biyey içtim: gi m ve si) * demo ü dar, | > bulun