Sahife 6 Erzurumda bir çok büyük binaların esli atıldı Kız sanat okulu sergisi çok güzel oldu ea Kii imar ayigi Erzurum şehrinde vali konağı Erzurum (Akşam) — Hususi mu- hasebe bütçesinden aynlan tahsisat- Ja yaptırılacak olah intani hastalık- Jar hastanenin temel atma töreni ya- Pılmıştır, inşaata büyük faaliyetle de- vam edilmektedir. Geçenlerde yapıl- mağa başlanan İmar birliği apartı- manı yapısı da İlerlemektedir. Umumi müfettişlik binaları Umumi müfettişlik binalarından kolordu ve umumi müfettişlik daire- lerinin temelleri atılmaktadır. Alınan tedbirlere ve hazırlıklara göre bu in- şaatın çok çabuk ilerliyeceği anlaşıl- maktadır, Kız sanat okulu sergisi Umumi müfettiş B. Tahsin Uzerin bizzat meşgul olarak açtırdığı bu okul ilk tedris yılı mesaisini muvaffak ol- muş bir sergi ile bize gösterdi. Bu yıl okula çok kalabalık talebe devam et- miştir. Sergiyi vali B. Haşim İşcan güzel bir söylevle açtı, 6 aylık bir zamanda yapılan işler kem çok, hem de kıymet- Midi. Serginin açılış töreninde direktör Bayan Aliye ve şapkacılık öğretmeni | ie talebeler işleri hakkında izahat verdiler, şapkarıhk, biçki ve dikiş iş- lerinde yapma çiçeklerde fevkalâde işler vardı. Talebenin verdikleri çay ziyafeti çok samimi bir hava içinde geçmiştir. Belediye reisimiz Mansup olmasına lüzum görülen. Erzurum belediye riyâsetine vekâle- ten mühendis B. Şevket tayin edil Erzurum gibi günden güne büyük kıymet kazanan ve büyüyen bir şe- hirde belediye işlerinin daha munta- Zam ve plânlı olarak yapılması bakı- mından çok çalışmak lâzım olduğu şüphesizdir. Bugünkü şekilde bedeli işlerin tam istenilen durumda olma- $ı sebeplerini arayıp bularak başara- cağı şüphesiz bulunan yeni belediye relsine muvaffakıyetler dileriz. Erzurum kaplıcaları Erzurum İmar birliğinin malı olan ve Erzurum - Trabzon şosesi üzerinde bulunan ve nahiye merkezi olan Ilı- calarda da bu yıl bir çok yenilikler yapılmaktadır. Hususi banyoların üs- tüne bir gazino ve otel, önüne de mo- dem bir park yapılmaktadır. Parkta tenis-kortu ve dans yerleri de vardır. Erzuruma 15 kilometrelik bir şose ile bağlı olan ve yegâne geziş yeri olan Ticaların umumi kısımlarında da tâ- dilât ve tamirat yapılmaktadır. Tica nahiye merkezinde iki örnek evle 5 dershaneli bir ilk okul da ya- pılmaktadır. Sivasta bir kaçakçı çetesile müsademe Siyas 17 — Sivasın 25 kilometre şarkından silâhlı bir kaçakçı kafilesi- nin geçtiğini haber alan Sivas inhi- sarlar idaresi derhal harekete geçmiş ve takip için bir müfreze çıkarılmıştır. Müfreze kaçakçıların izlerini bulmuş ve Elmalıçukur tepede kendilerile kar- şılaşmıştır. Bunun üzerine müsademe başlamış ve bir buçuk saat kadar sürmüştür. Kaçakçılar 18 büyük denkte 750 kilo kaçak tütün ve beş hayvan bırakarak kaçmışlardır. Takib müfrezesi ken- dilerini takip ediyor. | | Erbaada hızlı kültür faaliyeti var Kazâ, “modern okul inşaatında da ön safda bulunuyor Erbaa (Ak şam) — İktisadi ve mülki teşkilâ- tile Tokat vilâye- tnin en güzel kazalarından bi- ri olan Erbaa Kültür alanında da ön safta bu- Tunmaktadır, Ka- za merkezinde tam teşkilâtlı iki okul ile nahiye ve köylerinde dör- dü tam teşkilât- li; on biri üç si- mifirölmak'üzere ede Kirmani on yedi okul ve otuz yedi. öğretmeni vatdır. Bu kazadaki kültür çalışmalarının başında önemli bir iş olarak okul in- şaatı ; gelmektedir. - Takdirname ile taltif edilen kaymakam Ahmed Temi- zin gayretile Sonusa, Karayaka nahi- yelerinde yapılmakta olan pansiyon- Ju bölge okullarının kâgir kısımları bitmiştir, Cumhuriyet rejimini en üc- Ta köylere kadar yaymak için bölge okullari ihtiyaca karşılık verecek ş6- kildedir. Bu sene'yeniden . inşasına başlanan Hayeti, Değirmenli, Zuday, Beldağı köyleri okullarının inşaatı ilerilemektedir, Zuday köyünde inşâ edilmekte olanı okul nümune bahçesi ve yanmdaki öğretmen evi-ile modem köy okulları tipine bir örnektir! Bu köyün 1200 metre civatındaki düzlüklere indiril- mesi o köyün iktisadi vaziyetinin ve mından olduğu görüldüğün- den nürmğne köyü © yapılmak üzere kültür enspektörü Ali Erer tarafından toşebbüsata geçilmiştir. Bay Ali Erer köye gitmiş bu yeni köyün plânını çizmiştir. Köydeki me- sarık tamamen Sökülerek tesviyesi yapılmış şimdilik 1300 metre mikâp taş yapılar için ihzar edilmiştir. Manisada bir idam Manisa (Akşam) — Somanın Fun- dalık köyünden Mehmed oğlu Meh- med idam odilmiştir. Mehmed kayna- Dasını öldürmüş ve cürmü gören ço- ban Mehmedi de yoketmişti. Bu çif- te cinayetten dolayı verilen idam ka- rarı tasdik edildiğinden salben idam edilmiştir. Buğday 10 para daha düştü Buğday fiatleri dün borsada on pa- râ düşmüştür, Ekmeğin önümüzdeki hafta biraz ucuzliyacağı muhakkak görülüyor. 20 Haziran 1937 Gaz kursu Ceyhan memurlarına haftada iki dafa ders veriliyor Ceyhan (Akşam) — Ceyhan Halke- vinde bir zehirli gaz kursu açılmıştar. Memurların devam ettiği kursta haf- tada iki. ders verilmektedir. İmtihan- ları Adanadan gelecek heyet tarafın- dan yapılacaktır. Kazananlar köylere gönderilerek halka hava tehlikesi ve bundan ko- runma çareleri öğretilecektir. Ayrıca ve bunu müteakıb halk içinde bir kurs açılacaktır. Halkevi gösteril kolu bugünlerde Osmaniyeye giderek Kozanoğlu piye- sini “oynıyacaktır. o Köylerde geziler yapılması da kararlaştırılmıştır. Spor hareketleri Spor hareketleri genişlemiştir. Yıl- dızsporla Güneşspor arasında yapılan egzersizde Yıldız yenilmiştir. Her iki klüp iyi yetişmek için egzersizlere de- vew ediyorlar. Yol inşaatı Eski hükümet yanından kasabanin şimaline giden caddenin sökülmesine başlanmıştır. Sökülme hemen bitmiş gibidir. Bir kaç güne kadar Toprak- kale taşı ile döşenmesine .başlanacak- tar, is Ege tütün rekoltesi İzmir (Akşam) — Ege mmtakasm- da bu sene tütün rekoltesi 40 milyon kilo tahmin edilmişti. Havaların tü- tün mahsulü için müsaid gitmemesi yüzünden rekoltenin 30“milyon ola- cağı söyleniyor. Yağmursuzluk yü- zünden bu sene tütün mahsulü. bo- dur kalmıştır. Trahomla mücadele Gaziantep dispanseri çok çalışıyor Gaşiantep (Akşam) — Evvelce sıh- hat dairesi dahilinde iki ufak odaya #ıkişan trahom mücadele dispanseri yeni binaya nekledildikten sonra mü- cadele reisi B. Nuri Ayberk ve dispan- ser tabibi doktor İzzet Bilkerin gay- retile çok muntazam şekilde çalışma» ğa başlamıştır. Dispanserlerde müracaatler iki kıs- ma ayrılmıştır. Eski hastaların müra- caatleri sabahtan akşama kadar kabul edilmekte ve bunlar aşağı kalta iki odada hazırlanan sıralarda oturarak nöbetleri gelince gözleri ilâçlanmak- tadır. Gözleri ilâçlanan hastalar, baş- ks kapıdan çıkıp gidiyor. Yeni mü- racaâtler yukarı katta kabul edilmek- tedir, Bekleme, ilâçlama ve muayene oda- larile dispanserin temizliği takdirle yadedilmeğe lâyıktır. Bundan başka dispanser dahilinde bir de ameliyat odası ayrılmıştır. Burada ufak tefek ameliyatlar yapılmaktadır. KADIN KÖŞESİ Dantelden gece elbisesi Siyah dantelden gece elbisesi: Yar kası ve eteklerinin aşağısı siyah krep satenle süslenmiştir. EEE EEE EYE EEE 350 hane muhacir Diyarıbekir kazalarına iskân edildiler Diyarbekir (Akşam) — Trenle Di- yarbekire 350 hanelik Bulgaristan göçmeni gelmiştir. Bu göçmenlerin de evvelkiler gibi biran evvel müstahsil bir vaziyete geçirilmeleri için lâzım- gelen tedbirler alınmış ve bir kısmı Bismil kazasında, diğer bir kısmı da başka yerlere yerleştirilmişlerdir. İs- 'kân işlerini yakından tetkik etmek için birinci umumi müfettiş B. Abi- din, Özmen yanında vali B. Ferid Nomer olduğu halde Lice ve sıhhiye iskân müdürleri de Bismil kazalarına hareket etmişlerdir. Buğday rekoltesi yüksek Karaman (Akşam) — Yeni sene buğday rekoltesi geçen bütün senele- re nazaran pek yüksektir. Bazı yer- lerde hasat başlamıştır. Çifçi yeni s6- ne mahsulünden emin olduğu için elindeki mahsulü satmakta tereddüt göstermemekte ve iyi müşteri buldu- ğu için de sevinmektedir. Karamanda arazi iri Karaman (Akşam) — Kaza mer kezinde ve mülhakatta arazi tahrir işine büyük bir gayretle devam edil- mektedir, Köylülerin tasarruflarında bulunan ve şimdiye kadar tapuya raptedilmemiş olan pek çok arazi ye- niden tapuya bağlanmaktadır. Eski arazi kıymetlerine göre yeni tahririn nisbet kabul etmiyecek kadar fazla olduğu memnuniyetle görülmektedir. Esad Mahmud Karakurd SON GECEL.. Tefrika No. 72 ” İhtiyar, kirpiklerinin üzerinde par- Uyan bir damla yeşı, elinin tersile silerek mırıldanıyor... — Aferin!.. Tahmin ettiğimden da- ha asil bir çocukmuş bu Türk zabiti!., Sonra kendi bile işitmekten korkar gibi mırıldanıyor... — Allah ona da acısın!., Kız, tekrar başını sarsarak kaldırı- — Ya gelmezse!.. İhtiyarın cevap vermesine vakit kalmıyor... Kapı hızlı hızlı vurulmak- tadır... Kiz, birdenbire fırlıyor yerin- den!.. Pencereye koşuyor, haykır- yor — O!.. O halacığını; geldi!.. Artık tek bir ses yok... Kız, eşini bulan bir tarla kuşu gibi çılgın bir haykırışla odadan fırlıyor, koşup gi- diyor... ... Bir kaç dakika sonra... Faruğun Odasındayız... Kız, başını onun dizle- rinin üzerine koymuş, hıçkıra hiçkıra Mip gelen küçük bir güneş parçası, halıların üzerinde oynamaktadır. Za- bit, parmakları ile kızın saçlarından okşuyor... — Niçin ağlıyorsun hâlâ Mariya”. Ben gitmiyorum diyorum sana işte, kalıyorum!., — Bugün gitmiyorsunuz, fakat bir gün gideceksiniz!.. Beni burada derd- lerimle, ıztıraplarımla başbaşa bıra- karak, çekilip gideceksiniz! Nasıl gideceksiniz, nasıl bunu içiniz titre- meden yapacaksınız Faruk bey söy- leyin bana?.. Kız ellerile zabitin dizlerinden tu- tarak sarsıyor onu!.. — Bana fenalık ettiniz Faruk bey; dünyanın en büyük fenalığını!.. Ken- di âleminde yaşıyan- zavallı bir kızı perişan edip bıraktınız!.. Bu günahı ölünciye kadar bir ateş gibi, derinizin altında taşıyacaksınız!.. — Mariya; deli misin, çıldırdın mı?.. Niçin böyle acı o konuşuyorsun benimle?.. Bu şekilde hitab edilir mi bana hiç?.. — Ben mahvolmüş bir insanye bir #6 düşünmüyorum artık. — Süs Mariya sus!.. O güzel du- daklarından böyle acı sesler işitmek istememi.. Zabit, kara gözlerini, kızın gözleri- ne dikerek bakıyor... — Sen sevip te sevilmiyen bedbaht bir kadın mısın ki; yüzüme haykıra- rak böyle insafsızca, zalimce konuşu- yorsun benimle?.. Eğer ayrılacaksak, eğer bir gün kaderimizde bu acıyı da çekmek varsa, ki - bunu biran hatırı. ma getirmek istemiyorum - bunun ıztırabını yalınız sen mi duyscaksın?.. Neden yalnız beni mesul ediyorsun bu hazin aşk hikâyesinden?.. Seven yalnız sen misin Mariya?.. Ben seni sevmedim mi; seni sevmiyor mıyım, sana delice tutkun değil miyim şim- di?.. Hayır Mariya!,. Biz seninle ayri- lamayız artık!.. Sen istesen bile bunu ben yapacak halde değilim!.. Sen be- nim her şeyimsin!.. Hayatım, istik- balim, derim, kafam, düşüncem!, Her şeyim, her şeyimsin!,. Senin için yapılamıyacak bir fedakârlığın bu mavi kubbenin altında mevcut oldu- ğuhna bile inanmıyorum şimdi!.. Ben seni insan değil, insanlığın üstünde ilâhi bir kuvvet, bir mucize, bir hari- ka gibi görüyorum!.. Söyle; nasıl için sızlamadan böyle konuşuyorsun be- nimle?., Zabit, kızın küçük, esmer parmak- Jarını, avuçlarının içinde sıkıyor... — Hayır Ayalmıyacağız Meri Ebediyyete kadar a; Bizi ancak ölüm ayırır siebirmiz den!., Kız, hüngür hüngür ağlıyor... — Affedin beni Faruk bey!., Ne söy- lediğimi bilmiyorum, ıztırap deli edi- yor, çıldırtıyor beni!.. Dün gece gek mediniz!.. Sokak sokak sizi aradım, bulamadım!.. Bana görünmeden gi- deceğinizi zannettim. Beynim yanı- yordu. Deli gibi kendimi gelip hala- mın kucağına attım. Ağladım., ağla- dım!., — Haydi bırak çocukluğu artık!.. Bir daha beni biye kıracak sözler söylersen eğer... — Faruk bey!.. Zabit, kızı saçlarından öpüyor... Ellerini, avuçlarının içinde sıkıyor... — Ordu bu akşam gidiyor... Yapı lacak bir çok işlerim var. Öğle yeme- gine gelmiyeceğim. Bekleme, € mi?.. — Askerleriniz, büsbütün mü gidi yorlar Faruk bey? — Evet, büsbütün... — Demek bir daha dönmiyecek- Jer?.. , — Hayır. ; Mariya; yeniden ıslanan gözlerint, zabitin gözlerine çeviriyor... Dudak- Jarinda mırıldanır gibi bir ses... Ken- miyecekler! . Büsbütün gidiyorlar... Siz de bir gün onlar gibi, bir daha dönmemek üzere büsbütün gidecek- siniz değil mi? — Başlama gene Mariyal.. Ben kâ- yorum diyorum sana; anlumıyor musun?.. Almanlar İbratide kaldığı müddetçe ben de onlarla beraber bü- Yunacağım!.. — Ya bir gün onlar de giderlerse. — Ne söylesem, kendini üzmek için bir şey bulup çıkarıyorsun Meriya!,. — Bulup çıkarmağa hacet var mi Faruk bey; hayatımız bir üzüntü memba değil mi zaten?.. — Mariya, Mariya; rica ederim yapma!.. Zabit kapıya doğru yürüyor... y — Haydi, şimdilik Allaha ısmarla. dık... Kapıyı açıyor... — Akşam bari erken gelin olurmu Faruk bey?. — Peki, mümkün olduğu kadar er-! ken gelmeğe çalışırım ama bir şarta! 1a!., Katiyen ağlamıyacak ve üzülmi-' yeceksin!.. Nasıl vadediyor musun?.. Kızın ince, kırmızı dudakları kımıl. dıyor... Başı bükülüyor... — Peki, ağlamamağa çalışacağım, Vadediyorum; tek siz gelin de!, Zabit, sofaya doğru yürüyor... — Faruk bey, beni öpmiyecek mle siniz?., (Arkası yar) $ d t " a » en Gene e İY ledi , i ı ,