ikamet denler, le ge- ıle ge- 1? As- mumi- leridir. re mü- ı ders-( derler. yor ki içtimai e bun- rcih a- ibi ka- kabul ıkârlar yesinin Onlar içtimai ler. mamaâ- kta ol iş olu- vetlere | ıde bu mların uhafa- ârların 'k icap ırı Vâ- ı neler ı esasi rin iç- eğildir, | Felsefe, Ruhiyat ve İçtimaiyat 57 bu tesiri hangi istikamete doğru sevkedecekleri ve bu işi nasıl görecekleri meselesidir. Her ne olursa olsun mektepler içtimai hayata şu veya bu surette tesir edeceklerdir. Fakat bu tesiri muhtelif yollarda ve muhtelif gayeler için yapabilirler. Mü- him nokta bu muhtelif yolların ve gayelerin şuuruna varmak- tır. Zekâ eseri olan bir seçme ameliyesi bu suretle yapılabilir. Meş'ur olarak yapılan bu ameliyede biribirine zıt yollar bir araya gelse bile devam edip gidecek olan mücadele hiç olmaz- sa meş'ur olarak yapılmış olur. İş bir kör dövüşü olmaktan çıkar. Terbiye ile uğraşanlar için önümüzde intihap edilecek üç yol vardır. Bunlardan biri şimdiki şartları olduğu gibi devam ettirmektir, ona kuvvet vermektir. Bu, işin farkında olmadan sürüklenip gitmek demektir. Bugünkü şartlar altında sürük - lenmek netice itibarile bir yol intihap etmiş olmaktan farksız- dır, Seçilecek yollardan biri eski nizamda değişiklikler husu- le getiren yeni ilim, teknoloji ve kültür kuvvetleri yanında va- ziyet almak ve bunların hareket ettiği istikameti ve bütün hız bunlara verildiği takdirde doğacak neticeleri şimdiden kestir- mektir. Yahut, üçüncü şık olarak, terbiyeciler kendi şuurlari- le zeki bir surette muhafazakârlık tarafını tutabilirler ve yeni kuvvetlerin tazyikine karşı eski nizamı muhafaza etmek için mektepleri bir kalkan gibi kullanmağa çalışabilirler. Eğer benim de inandığım gibi yukarıdaki şıklardan ikin- cisi seçilirse mesele yalnız zaten devam etmekte olan inkılâ- bın temposunu sür'atleştirmekten ibaret kalmıyor. Mesele mekteplerden çıkan gençlerde, dışarda yapılması lâzımgelen büyük yapı ve teşkilât işinde faal bir rol oynıyabilmelerini te- min edecek, kavrayış ve anlayış uyandırmaktır. Onları, kavra- yışlarını ve anlayışlarını pratik cihetten müessir kılacak va- ziyet alışlar ve itiyatlarla techiz etmektir. Şuurla ve zekâ eseri olarak seçilen muha- fazakârlığın müdafaa edilecek birçok ta- rafları vardır. .Muvazenesini bulamıyan, pamuk ipliği üstünde tutulan, sonunun neye varacağı belli olmıyan karışık bir içtimai hayatta ve terbiyede müdafaa edilecek bir nokta gör- müyorum. Buna rağmen insanlar için içine düşülmesi en kolay Hâdiselerle süsük- lenmek yahut ze- kâyı kullanarak bir yol tutmak: