Edebiyat ve Sanat onu evine götürdü ve yatağına uzattı. Molyer hafif hafif güldü. Bu gülüş, bir muammayı ifade ediyordu. & Hava kararmış, alaca bir karanlık basmıştı. Yanında bulu- nan rahip, odayı kasvete bürüyen karanlıktan, onu, bir mum yakmak suretiyle kurtardı. Mumun alevinin bir sağa bir sola kımıldaması, odanın duvarlarına acayip gölgeler aksettiriyor- du. Yatağında yatan Molyer, ansızın sapsarı kesildi, ağzından kan boşandı. Buna şahit olan Baron: — Allahım! diyerek delice bağırdı. Büyük dâhi, ona, teselli verici bir sesle: — Merak etme, ilk defa başıma gelen bir şey değil, git Armandımı çağır. Dedi. Baron, koşarak odadan çıktı. Arkasından kapı kendi- liğinden kapandı. Hafif bir rüzgârla mum söndüğü vakit, bir kaç saniye içinde, Molyerin başı, ölüm yastığının üzerinde sa- rarıp solmuştu. Fakat, daha Armand gelecekti. Yaşar SİHAY