36. Her Ay Yalnız bunlara bakarak hayatımızın bazı mütefekkir ve filozof- ların iddia ettikleri gibi, en küçük vâkıaların bile fiilen hatı- ralar bıraktığını ve bunların her lâhza şuura hücum ettiklerini veya etmek fırsatını gözetlediklerini iddia etmek psikoloji ba- kımından isbat edilmiş bir şey değildir. Saf hatıraları en meb- zul bir surette şuurlarına hücum eden birsamli hastalarda bile ekseriya tek bir birsamın musallat olduğu görülüyor. Binaenaleyh en zengin bir hafızanın bile maziden sakladı- ğı şeyler çok mahduttur. Hıfz ameliyesi zekânın bir icadı, ma- haretli bir eseridir. Tabiatteki hıfz hâdiselerini de hıfz ameli- yelerini yapmayı öğrendikten sonra anlamış ve bundan sonra ona tatbik etmiş olmamız çok muhtemeldir. Hayvanların bir çoğu âlet icat etmeğe muktedir oldukları halde bunları hıfzet- mesini bilmiyorlar. Yalnız bir takım hayvanların yiyeceklerini insiyaki bir surette hıizettiklerini biliyoruz. Fakat insandaki hıfz ve bunun mukabili olan tahrip faaliyeti tamamiyle insan zekâsının hususiyetleriyle tecelli etmiştir. Hayvanların hıfzet- me ve tahrip etmeleri plânlı ve şuurlu olmadığı için tam mana- siyle hıfz ve tahribe insan zekâsının bir icadıdır demek hiç de mübalâğa olmaz. Bu itibarla katil ve intihar tamamiyle beşeri ve insan zekâsının mahsulü olan metâlardandır. Bunun gibi nevruzluk be delilik de insan zekâsının bir tecellisi olmak ikti- za eder. Avını parçalıyan bir kaplan katil değil, sadece kendi tar- zında yemek yiyen bir hayvandır. Halbuki insan, tahammül edemediği adamı, bile bile, ve yok etmek için öldürür, İnsanın öldürdüğü en müthiş tahrip de insan öldürmek fiilidir. Harp, bunun içtimaileşmiş bir şeklidir. Sadece hıfzetmek kifayet et- mez, Hıfzedilen şeyleri bir yerden diğer bir yere nakletmek de lâzımdır. İnsanların ilk icatları toplıyacak, hıfz ve nakledecek aletler olmuştur. İşte hafıza dediğimiz şey, zekânın icat ettiği bütün aksiyon- ların hepsini toplıyan ve üstelik zaman içinde tertip yapan bir ameldir. Bu amelle bizim için en ehemmiyetli gördüğümüz şey- leri hıfzediyor ve ayni zamanda başkalarına naklediyoruz. Bu suretle maziyi hale ulaştırıyor, onu görmiyenleri görmüş bir hale getiriyoruz, teke bulı yap tir. yere nak: şahi kat man oldu