28 Her Ağ nin muhariplik hakkının tanınması olduğundan birinci sualin bi maddeyi ihtivd eylemesini istemiştir. İngiltere dahi bunu mantıki bulmuş ve İtalyanın teklifini iltizam etmiştir. Tdbiatile Almanya ve Portekiz dahi bu teklifi kabul ve müdafad ettiler. . Fransa ile Sovyetler Birliği gönüllülerin geri alınması madde- sinin birinci sual olarak kabul edilmesinde ısrar etmişlerdir. Uzun münakaşalardan sonra İtalyanın noktai nazarı galebe etmiştir. Şu kadar var ki suallere gelen cevaplarda gene gayet derin ihtilâf çık- mıştır. Fransa muhariplik hakkının tanınmasını istemiştir. Sovyetler ise herhangi suretle General Franko'nun fülen muharip bir devlet bulunmasının hukukan da tanınmasına hiçbir zaman razı olamıya- cağını bildirmiştir. Muahharen Fransa, İngilterenin politikasından ayrılmamak için gönüllülerin esaslı surette geriye çekilmeğe başla- ması üzerine General Franko'nun muhariplik hakkının tanınmasına razı olmuştur, Lâkin Sovyetler Birliği son sözünü söylemiş olduğun- dan Sovyet Rusyası yalnız kalmakla beraber büyük devletler arasın- da ittihadı ârâ olmamış ve bu suretle ademi müdahale için yeni bir sistem kurulması tasavvuru suya düşmüştür. Ademi müdahale ko- mitesi gayrimuayyen bir zaman tatil edilmiş ve Avrupa sulhü büyük tehlikede kalmıştır. İNGİLTERE - İTALYAN YAKINLAŞMASI, — Ademi müdahğle esası tehlikede kalmakla beraber Avrupa politikasının vaziyetinde mühim bir değişiklik olmuştur. Şimdiye kadar Fransa - Sovyet da- vasına ve cephesine taraftar bulunan İngiltere nagihani İtalyan - Alman dava ve cephesinin hararetli müdafii olmuştur. Bu değişik- lik yalnız ademi müdahale komitesinde görülmüş değildir. Esas ilibarile İngiltere ile İtalya arasındaki münasebatta dahi salâha doğru büyük bir tebeddül hâsıl olmuştur. İngiltere Hariciye Nazırı Eden son nutkunda İngilterenin Ak- denizde İtalyanın mevkiini tehdit etmeği hiç düşünmediğini beyan etmiştir. İngilterenin yeni Başvekili Neville Chemberlgin dahi İtal- yanın Londra Büyük Elçisi Grandi ile görüşmüş ve Akdenizde İngil- terenin anlaşmak istediğini teyit etmiş ve Mösyö Mussolini'ye hu- susi bir name vermiştir. İtalya başvekili de bir namei mahsus ile tasavvurlarını bildir- miştir. İngiliz. ve İtalyan başvekilleri böyle mahsus nameler teati ederken Romadaki İngiliz büyük elçisi İtalya hariciye nazırı ile Ak- denize ait eski anlaşmanın tetdidi ve tamamlanması için teferruat üzerinde görüşmüşlerdir. İngiltere ile İtalyanın sıkıfıkı görüşmekte ve yakınlaşmakta olmaları Fransanın Akdenizdeki menfaatleri o ve bahusus Tunus ve Cezayir gibi Şimali Afrikadaki yerleri hesap ve zararına olacağı hakkında Pariste derin şüpheler uyanmıştır. Bu