Hayal ikliminden Yeşil bahçesinden bir al yanaklı Elma kopardım ki inci dişlerin Üstünden ısırıp menevişlerin Tatsın hangi cennet içinde saklı. Ormanlarının sık yerine girdim; Sülün tüylü, altın bakışlı, insan Gibi düşünmeden gülen, konuşan Bu kuşu da tuttum, sana getirdim, Bak, bir yıldız gözü gibi parlıyor, Gizli bir kumsalda buldum bu taşı; Denizden dalgalı saçında taşı, İsmini bilenden, anlıyandan sor. Bunların hepsini getirdim sana; Yorucu ve uzun yolculuğumdan Kulaklarımdaki türküdür kalan, O türküyü sen de çok görme bana, Bir geceydi, su ve gök son nefeste; Deniz kızlarının şakrayan sesi Yaktı kalbimdeki eski hevesi, Bilmem hangi sihir vardı bu seste... Ali Mümtaz AROLAT