ettim. z Cen- e fani Fakat oldu- e beni ie SIğI- ve sa- yarçası nir kâ- ile ha- ıluyor- ınların ümidi lu baş- hire!x». in! Cemiyetin tekâmülünde ferdi ve sosyal gaye rollerinin mukayesesi Fransızcadan naklen İnce ve mühim bir meseledir bu, Fikrimce berveçhi peşin "cemiyetin tekâmülünden murad edilen manayı tebarüz ettir- .mek lâzımdır. Filhakika cemiyette bir tekâmül fikri yer bul- muştur. Çünkü bu bir ihtiyacın ifadesidir. Fakat şurası muhak- "kaktır ki cemiyetin tekâmülünden kasd olunan mana oldukça “müphem ve meşküktür. İlim lisanında olduğu kadar âmme li- *sanında kullanılan bu tâbir ekseri yersiz kullanılmaktadır. Mev- “ zuumuzu tamik edelim: © oTekâmül fikrinin mebde noktası insanın tabiate hâkimiyeti ile başlar. Binaenaleyh eğer tabiat kudretlerinden istifade yol- larını bulup tabiati istismar etmeğe medeniyet deniliyorsa te- "kâmül fikri ile medeniyetin ayniyetini kabul etmemiz icap eder. “Ve gerçekten de bu böyledir. Çünkü bugün insanlar bir tekâ- mül fikrine malik bulunuyorlarsa bunun sebebini bugünkü ce- “miyetin gerek ilim ve gerek fen bakımından iptidai bir cemi- yete nazaran inkişaf etmiş olmasında aramalıdır. Şayet tekâ- “mülün muhtelif safhalarında cemiyetler birbirinden farklı man- —zaralar arzetmiş olmasaydılar bittabi bugün bir tekâmül fikri “ mevcut olamazdı. Tarihin muhtelif çağlarını nazarı itibara alalım: görürüz İki, telâkkiler, am'aneler, idare tarzı, ezcümle cemiyetin teşki- lâtı değiştiği halde tekâmül fikri aynen baki kalmıştır. Roma