Her Ay 5 ru söyleyin, mezar mevlâ tekkesine açılan bir kapı ise, gam ye- miyelim: çorbayı orada içeceğiz demektir. İstiğrak: Kendinden geçmeler, Edebiyatı Cedidenin ömrü- dür. «Yine o» Abdülhak Hâmit. «Ahvalimi etmektesin ihbar Âti mi de zannım bileceksin Lâyıktır edersem şunu tekrar Sevdimse de seni candan ey yar Farketmedim ancak ne meleksin Her zevkimi senden duyarım ben.. Gönül mü, hayal mi, nesin sen! Ey revnakı mir'atı kemalim Levhi dilimin nâkışı sensin», I - Ey! İçinde şu mükemmel boyumu bosumu seyrettiğim ayna! Alnımın yazısı gibi yüreğimin çizisini de sen nakşettin: «Her zevkimi senden bilirim ben». 2 - Ancak «Sen nesin?» İşte onu «farketmedim». 3 - Bununla beraber, mademki ne idiğimi biliyotsun, gel, ne olacağımı da haber ver. o© İstiğrakın bu şekli meşhur fıkrayı hatırlatmıyor mu? Nes- rettin hoca bindiği dalı keserken, oradan geçen yolcu «düşecek- sin» demiş. Az sonra düşen Hoca, yolcuyu yakalayıp sormuş: «Mademki düşeceğimi bildin, ne zaman öleceğimi de haber ver». (Hikâyenin alt tarafını «Letaifi Hoca Nasrettin» de daha açık okuyabilirsiniz). Hayat kavgası, Edebiyatı Cedide için ancak Kaza ve kader: kaza ve kader hükümleriyle yürür, O hu- susta fazla bir şey düşünülemez: «Balıkçılar» Tevfik Fikret. «Bu gün açız evlâtlarım, diyordu peder, Bu gün açız yine, lâkin yarın, ümit ederim, Sular biraz sakinleşir. Ne çare kader!»