Her Ay olmak hafıza ameliyesinin teşekkül etmesi için kâfi değildir. İnsan hafızası sadece bir mazini bir hıfzı değil, hıfzedilen mazi- den onun bilinmesine geçmek ve bu bilgileri ahval ve icaplara, içtimai zaruretlere göre tertip ve nakletmeye muvaffak olma ameliyesidir ki, mazinin dramatik bir surette olduğu gibi ihya edilmesini değil, ekonomik bir surette (*| yeni baştan tertip ve hikâye edilmesini istilzam eder. Bir çok canlı varlıklar vardır ki bir maziye sahip oldukları halde bunları, hikâye etmek şöyle dursun, bildikleri bile çok şüphelidir. Temayül ve itiyatların mahfuziyeti kanunu başka, hafıza başkadır. Bir köpek yavru- sunun itiyatları, kazanılmış temayülleri vardır; sahibinin kar- şısında, yapmasını öğrendiği şeyleri tekrar eder; bir defa yap- tığı hareketleri bir ikinci defa yapar. Sinir buhranına tutulmuş hastalar mazideki bir hayat sahnesini baştan başa tekrar ede- rek yeniden yaşarlar. Bütün bunlar kudretlerin mahfuziyeti gibi temayül, itiyat ve sadme heyecanların mahfuziyetinden başka bir şey değildirler. Üç yaşından evvelki çocukluk hatıralarına umumi olarak sahip olmadığımız gibi ihtiyarlıta da ayni hale gelmekteyiz. Bunlardan başka rüyalar gibi hafızasına tasarruf edemediği- miz psikolojik hâdiseler de vardır, Fazla olarak günün vakala- rından büyük bir kısmını umumiyetle unutuyoruz. Hafızanın “inkişaf etmesine müsait olmıyan ahmaklık gibi ruh hastalıkları yahut hafızayı bir zaman için kaybettiren amnesiler, sar'alar ve bunamalar, hafıza yanılmaları da unutulmamak lâzımdır. Bütün bu hâdiseler mazinin tamamiyle ve sadakatle hıfzedilme- diğini gösteren delillerdir. Halbuki hafızanın en âm telâkkisi mazinin tekrarı ve ha- tırlanması suretinde ifade edilegelmiştir. Bu telâkkiyi ancak iti- yatlar için muhafaza edebiliriz. Filhakika itiyatlar mazide na- sıl tesbit edilirse öylece tekrarlanırlar. Fakat bir nakil ve hikâ- ye fonksiyonu demek olan hafıza, bütün maziyi hıfzetmediği gibi tekrar da etmez. Meselâ bir hafta evvel yaptığınız bir kır gezintisini hafıza plânına alarak naklederken hiç de bu gezin- (| tiyi ayniyle yeniden diriltmez, tekrar etmezsiniz, O, artık bir hikâyeye inkilâp etmiştir. Bu itibarla insan hafızası bir hikâye GM şe ik Yk (#1 Yami tasarruflu bir surette İıza yesi si İ lâzı inse yatı gin lun«