154 Her Ay nn MESELELERİ VE USULLERİ Buraya kadar, umumi edebiyatın mevzuundan, ve onun milli edebiyat tarihine, mukayeseli edebiyata nazaran nasıl bir vaziyeti olduğundan, ve daha şümullü bir bilgi şubesi olarak ona vâki olan itirazlardan kısaca bahsettik. Şimdi de, bu bilgi şubesinin edebiyatta hangi meseleleri birinci derecede göz önün- de tuttuğunu, bu meselelerden niçin hareket etmek zaruretini duyduğunu, ve nihayet bu meseleleri halde nasıl bir yol takip ettiğini - yani tetkiklerinde esas olan usulün neden ibaret ol- duğunu - göstermeğe çalışacağız. Filhakika, umumi edebiyat tetkiklerine girişildiği zaman, milli edebiyat tarihinde veya mukayeseli edebiyat tarihinde hiç de ayni tarzda vazedilmiyen bir takım meselelerle karşılaşırız. Bunların bir kısmı tetkik edilecek meselelere, bir kısmı da kul- lanılacak usullere âittir. Tetkik edilecek meseleler pek mütenevvidir. Bunları iki kategoride toplamak mümkündür: 1. - Hâkim tesirler, beynel- milel cereyanlar ve edebiyat modaları. Bu kategoriye muhar- rirlerin birbirleri üzerindeki tesirleri de dahildir. 2. - Tesir mevzuu bahsolmadığı halde, her memlekette veya edebiyat doğmuş ayni neviden edebi cereyanlar. Hâkim tesirlerle, müşterek bir noktadan, bir eserden, bir çok eserlerden veya lâalettâyin yazılardan hareket edip, bir çok istikametlere dağılan ve bir çok yabancı memlekette ehem- miyet kazanan tesirleri kasdediyoruz. Müşterek tesirin nasıl bir rol oynadığını, bu tesire karşı nasıl aksülâmeller doğduğu- nu vuzuhla göstermek için, bir çok edebiyatlarda, ayni tesir- den müteessir muharrirleri bir grup halinde toplamanın büyük bir faydası vardır. Meselâ: Petrargue'ın, İspanyol, Fransız, İn- giliz, Polonyalı ve ilh.. şairler üzerinde kafiye meselesinde yap- mış olduğu tesiri araştırmak mevzuu bahsolsun. Bu takdirde şu suallere cevap aramağa çalışacağız'bu tesir nasıl ve ne Su- sirl ni ( “lâm sefi iki me: TL1 zıla dirr ileri