vcut pü- :adar iti- başvekil herkesin ere karşı çok faal an Chau- c etmiş, sıfatiyle lüp olan 1929 da 0 da, M. mecliste hte, ken- olmadığı 'krar ne- isı ÜüZzeri- r. Chau- afaza et- mps, Da- sinde de in bir işi lahil ol- ıautemps TARİH TEKERRÜR EDER Mİ? Biraz felsefe... Yazan: Galib Kemali SÖYLEMEZOĞLU İnsanlar gibi devletlerin de harekâtında, çok yazık ki, «mantık» hâkim değildir. Binlerce yıllık tarih bu hakikatin pek acı misallerile doludur. Hikmeti vücudu, tasvir ettiği vakayiin birer masal gibi okunup geçilmesinden ibaret olmayıp, bilâkis bunlardan ibret alınarak, «cemiyete» faydalar teminine yol aç- maktan başka bir şey olmaması lâzımgelen «tarih» e, milletle- rin mukadderatına hâkim olmak mevkiinde bulunanların, ne de olsalar nihayet etten, kemikten ve her an bozulmağa müs- tait ve maruz bir beyinden mürekkep fani bir vücut, hele hırs, tamah, kin ve adavet gibi, kisbi değil yaratılış icabı türlü kö- tü huylarla malül olabilen, zevale mahküm birer «mahlük» ol- duklarını unutarak, bu mantığa riayet etmemiş olmaları, ge- ne binlerce yıldanberi zavallı milletleri ne sayısız felâketlere uğratmıştır... O kadar uzağa gitmeğe ne hacet... Bu hakikatin pek acı misallerini, son 40 - 50 senelik vakayii yaşamış olanlar, bu me- yanda umumiyet itibarile biz Türkler, çok kanlı ve fakat so- nunda o nisbette şeref ve şanlı olarak «hakkın nihayet zulme müstenid kuvvete galebe çaldığına» yalnız şahit değil, başlı- başına âmil olmak üzere görüp nefsimizde tecrübe etmedik mi? Biraz tarihi karıştırır isek, 19 uncu asrın başlarında, necmi ikbali şimşek gibi gözleri kamaştıran koca Bonaparte'ın Fran-