ya- Edebiyat ve Sanat 111 Filhakika, Edebiyatı Cedide çağının hâkim Ferdi aşk ideali: psikolojisi keskin bir «libido» (*J yani ko- yu bir «aşk» buğusu ile yüklüdür. Onun için, o çağda edebiyatın ruhu sırf ve sadece; mutlaka ve ebedi- yen sevişmektir. Şair, her şeyden evvel bir «profesyonel âşık», yani âşıklığı zanaat haline getirmiş kimse rolünü oynor. Niçin? Çünkü, o zamanlar, İstanbul, Selânik ve İzmir gibi mühim Osmanlı beldelerinde ve dolayısiyle de Osmanlı sosyetesinde, iki başlıca zümre vardı: 1. - Siyasiyata hâkim olan: asalet sa- hipleri (eski din ve dünya beyleri, paşaları ve sülâleden zâ- deler); 2. - İktisada hâkim olan: para sahipleri (yeni türeyen ve palazlanan mültezim ve mürabahacı burjuvazi, şehir bazir- gânları). Asiller boğaza kadar borca batmış ve züğürtlemiştir- ler; para isterler. Para babaları, içtimai bir mevki sahibi görü- nebilmek için asalete bulaşmağa can atarlar, yani, bir tarafın arz ettiğini öbür taraf talep eder. Bunun üzerine, arada bir değiş tokuş yapmak zaruret hali- ne gelir. Yegâne çare döl mübadelesinde, şehvet alış verişinde bulunur. İki başlıca üstün zümre arasında «salon muaşakaları» moda olur. Zira, ancak karşılıklı sevişme ve evlenmeler saye- sinde para ile asalet değiş edilebilir. Sevgi tabii bir zaruret de- gil, içtimai bir silâh haline gelir. Bu hâkim sosyal temayül, hâkim edebiyat üzerine damga- sını er geç basar. Çarçabuk - bir çok kimselerin kopardıkları yaygaralı protestolara rağmen - edebiyat pazarında en harcı âlem matah aşk olur. Artık: «Severiz, seviliriz. Hayatımızda bir kâinatı saadet çiçekle- nir. Yollar hep bahari; hiç katrei elem görmeyiz». Bu, «tefelsüf» ün ikinci ve orta faslıdır. Doğrusu, sevgi de beşeri bir hâdisedir. Bâhusus böyle saa- detli, çiçekli, baharlı aşk fena mı?... Hem, baksanıza, o mali- hülyaya boğulmuş sanılan Edebiyatı Cedide «elem» in damlası- nı bile görmezmiş.. ne âlâ! Fakat, acele etmiyelim. 1*1 Libido, bilindiği gibi, Viyanalı profesör Freud'ün dilinde mü- balâğalı şekillere ve iddialara sokulan maddi aşk ve şehvet temayülle- rinin en geniş karşılığıdır.