98 Her Ay şubesinden başka bir şey değildir. Tayyare bu günkü şeklile, riyaziyecilerin eseridir. Eğer buna itiraz edilmek istenilirse di- yebiliriz ki: tayyare kanadının profili bir merkez etrafında de- vir halinde bir dairenin tebeddülüne uygundur. Bu hesap Jou- kowski tarafından yapılmış olup riyazi unsurlarla icra olunur, bu unsurların ekserisini, riyaziyeci Cauchy keşfetmiştir. Bu misaller yukarıdaki iddiamızı teyit eder: Terakkinin hakiki temelleri gayri tatbiki ilimlere sciences pures dayanır. Ancak bu ilimler, gittikçe umumileşen bir tarzda inkişaf ediyor; onlar da, teknik gibi, terakkinin aman vermiyen kanununa tabidir. Bunun içindir ki ihtisas specialisation zaru- reti baş gösterdi. Hâlâ mevcut ilmi nazariyelerin çokluğu ve ayni hâdise tefsirinin alacağı manzaraların tehalüfü, ilimde vah- det ihtiyacı duyan dimağda bir nevi mücadele halindedir. İhti- sasın uyandıracağı tehlikeleri bertaraf etmek için: İlimlerin umumi terkibini synthöse tahak- kuk ettirmek zarureti vardır. Boutraux: riyaziyecilerin ilmi ideali «I.'ideal suenti- figue des math&maticiens» adlı eserinde bunu keşfetmek çare- sini bize veriyor. İlmi tefekkürün pensee scientifigue istikamet ve temellerini, münasip bir tarzda tetkik edilecek «ilimler tari- hinde» bulmak imkânı vardır. Bu tarihin tetkiki esnasında, İel- sefe ile halis tarih arasında tam ortalama bir mesafede bulun- mak gerektir. Dâhi arayıcılar, yaptıkları tetkikatta, insiyakları- na tâbi olabilirlerse de, mütevazi müdekkikler için vaziyet böy- le değildir. Mütevazi müdekkikler, ilimlerin tarihinde kendile- rini teşvik ve teşci edecek dersleri bulabilirler. Bouligand'nın yazdığı gibi: «Tarihten öğrenmek istediğimiz şey, ilmi konseptionların tekâmülüdür». Ayni neticeleri, tekniklerin tarihine de tatbik edebiliriz. İlimler tarihi: teknikler tarihinin büyük hatlarını çizer; o, bize metodların tekâmülünü öğretmelidir, Çünkü bu te- kâmül, gayri tatbiki ilimlerle münasebettardır. Boutraux, umumi bakımdan kavimlerin Yapıcı, yıkıcı m0 e e mi hedefler: ilmi tarihini nazarı itibara alıyor; çünkü her kavmin ilim sahasında hususi bir ta- rihi vardır ki milli dehasının damgası mahiyetindedir, Kavim- Umumi terkip ve tarih: