ri ak- ahürü haki- hayet mec- sirler : ede- iekte- lerin, eder. muh- kil e- Türk nizde 1 ce- İslâ- Edebiyat ve Sanat 157 mi devreden miras olarak devam ettirdiği hassasiyet yerine, yeni zaruretleri, ve onlarla beraber yeni temleri, ve bu temler- le beraber - bu temleri ifade için maziden intikal etmiş şekilleri tekâmül ettirecek yerde - bu temellerin içinde terennüm edil- dikleri kalıpları, şekilleri de aynen ikame etmeğe mecbur oldu. Binaenaleyh edebiyatımızın göstermiş olduğu bu yeni harekette de, İslâmi devre başlangıcındaki tarihi tecrübenin bir tekerrü- rTünü görüyoruz. Türk edebiyatının, tarihi devirler zarfında hariçten aldığı tesirlere nazaran, göstermeğe çalıştığımız bu kaba taslak ana hatları anlatıyor ki, ortada tesirlere karşı hâlâ iyice taayyün etmemiş bir tarihi vaziyet içinde bulunuyoruz. Mukayeseli ede- biyat tetkikleri, bize, bu tarihi vaziyetin sebeplerini mümkün olduğu kadar tenvir etmek suretile, milli dehanın yabancı te- sirler arasında niçin mahviyet göstermek mecburiyetinde kal- dığını izah edecektir. Bu izahın ameli faydası olup olmıyacağı meselesi ayrı bir münakaşanın mevzuudur. Fakat, muhakkak olanı şu ki, Türk edebiyatı bu güne kadar, edebiyatın umumi meseleleri önünde kendi vaziyetini tayin etmek ihtiyacını, ve yabancı tesirler meselesinde de bir şuur mürakabesi lüzümunu hissetmemiş bulunuyor. Mukayeseli edebiyat tetkiklerinin umu- mi edebiyat meselelerini nasıl anladığını, ve Beşeri edebiyat imkânlarının nasıl husul bulacağını gelecek makalemizde gös- terdikten sonra, bir diğer makalede de, umumi edebiyat mesele- leri karşısında Türk edebiyatının nasıl bir vaziyeti olduğunu, imkân nisbetinde göstermeğe gayret edeceğiz. Şerif HULÜSİ