40 Her Ay bu fedakârlığın herkesi zengin edecektir fikri telkin edilmiş- tir. Halbuki evvelkinin neticesi serbest rekabet şeklinde kor- kunç bir kuvvet mücadelesine müncer olmuş, sonuncusu ise zenginleri fakirletmiş, fakat hiç bir fakiri zengin etmemiştir. Demek oluyor ki hadisat ferdi menfaati umumi menfaate veya umumi menfaati ferdi menfaate irca eden sistemlerin dünyaya refah yüzü getirmediğini isbat etmiştir. İşte bu tecrübelerdir ki Türk dehasına ferdi menfaatle u- mumi menfaat arasında bir muvazene bulmak lüzumunu değil, fakat bir sentez halinde bu iki zıd mefhumu (halkçılığı ve dev- letçiliği) birleştirmek zaruretini ilham etmiştir. Bu sebepledir ki şimdiye kadar bir fırkanın umdesini teşkil eden bu iki zıd prensip yan yana esas teşkilât kanunumuzda taknin edilmiş ve yarının tedbirini doğurmuştur. Yarının'tedbiri, yani bolluk si- yaseti. IV Bolluk siyaseti nedir? Bunu izah edebilmek için biraz kıy- met mefhumu ve mübadele mekanizması üzerinde durmak icap eder. İnsanların kendi ihtiyaçları için lâzımgelen bütün eşyayı tek başlarına istihsal edemiyecekleri, üzerinde durmağa lüzum göstermiyecek kadar basit bir hakikattir. Demek oluyor ki is- tihsalde bir çeşit ihtisas intihap etmeleri zaruridir. Sâyini bir nevi faaliyete hasreden bir kimsenin diğer ihtiyaçlarını, elde ettiği istihsal fazlasile temin eylemek çarelerini araştıracağı tabiidir. İşte mübadele de bu zaruretin mahsulüdür. İlk zaman- larda sây mahsulleri doğrudan doğruya mübadele, yani tram- pa edilmiştir. Daha sonraları paranın icadı, mübadeleyi kolay- laştırmaktan başka bir tesir hasıl etmemekle beraber, yeni bir zaruret meydana çıkarmıştır: hesap muvazenesi. Müstahsil sây veya sermaye şeklinde tebellür etmiş sây sarfile elde ettiği mah- sulü, arada mübadele vasıtası olan paraya tahvil mecburiye- tindedir. Mübadele neticesinde müstahsilin elde ettiği para sar- fettiği sâyi (veya sermayeyi) iade edecek miktarda değilse, o- nun için artık ikinci bir istihsal ve dolayısile mübadele mua- melesinde bulunmak imkânı yoktur. Demek oluyor ki bu re- jim içinde herkes bir gelir sahibi olmak mecburiyetindedir.