Her Ay 152 halk edebiyatlarına ait anasır), diğeri de şekil (edebi eserin ait olduğu edebi nevi, bu edebi nevi içindeki tahavvülleri) nokta- sından tenvir etmek lâzımgelir. Her edebi eser, tâbi olduğu şerait ve eseri vücude getiren sanatkârın sahip olduğu kıymetler ne olursa olsun, his ve fikir bakımından yazılmış olduğu devrin hususiyetlerini ihtiva eder; eğer edebi eser, his ve fikirlerde devrine nazaran bir yenilik arzediyorsa, bu ya harici bir tesirin sanatkâr tarafından esaslı bir şekilde inkişaf ettirilmiş olmasile, yahut da doğrudan doğru- ya bir başka edebiyattan veya bu edebiyatın evsafını salâhiyetle aksettiren bir edebi eserden alınmış olabilir. Bazan da, muhte- ve tamamile milli olduğu halde, yalnız mevzu veya halk edebi- yatlarına ait hikâye motifleri bir (başka edebiyattan iktibas edilebilir. Fransada 17. nci asırda inkişaf etmiş olan klâsik ede- biyat, Moliğre de dahil olmak üzere, mevzularını ya İspanyol, yahut da Yunan edebiyatından veya bu iki millete ait halk hi- kâye motiflerinden almakta idi. Sekil itibarile olan tesirler, bir diğer edebiyat üzerinde, ter- cüme edilmek, veya bir muharrir tarafından esaslı bir şekilde tanıtılarak nakledilmek suretile maruf olmuş bir edebi eserin ihtiva ettiği his ve fikirlerin kalıplarını, yani bu his ve fikirlerin ifade edilmiş olduğu edebi nev'i iktibas tarzında olur. Maamatfih edebi eserlerin yapmış oldukları tesirlerde şekilden ibaret olan harici unsurlarla, muhtevadan ibaret dahili unsuru birbirinden ayırarak tetkik etmek ekseriya güçtür; çünkü, birbirlerine pek fazla merbut bir vaziyette bulunmaktadırlar. 2. — Her hangi bir edebi eserde mensup olduğu milli edebi- yatın ananevi kıymetleri yanında muhteva itibarile olan malze- mesi tayin edildikten sonra, bu yeni mahsulün sanat eseri bakı- mından vaziyeti tamamile tesbit edilmiş oluyor demektir. Maa- mafih, hiç bir edebi eser his itibarile mutlak manada orijinal olmadığı gibi, fikir bakımından da devrinin ideolojilerinden veya felsefi görüşünden ayrı değildir. Yalnız, bu his ve fikirle- rin ifade edilişinde, bunları ifadede müracaat edilen şeklin da- | ha kuvvetle işlenmiş olmasında bir yenilik, bir güzellik iddiası ii mevzuu bahsolabilir, Sanatkârın dehası, edebi eserin kıymeti, bu yeni terkibin muvaffakiyeti ile ölçülür. Bu kıymet âzami ise,