Felsefe, Ruhiyat ve İçtimaiyat 89 ni zamanda yapar; o her şeyden evvel bir kuvvet birikmesi- dir. Onun neticesi olarak bir cihetten müşterek inzibat sis- temini meydana getiren bir (hakimiyet), diğer cihetten bir sistemin doğurduğu (refoulement) meydana çıkar. Sermaye birikmesi ve istismar bu hâdiseleri takip eder. Beşeri irade ve hakimiyetin sermayeye şekil vermek, organize etmek, onu yeni istikamete sevketmek hususundaki rolü buradan anla- şılır. Fakat bizzat bu irade de (Bergson) veya (Schopenhaur) ın metafizik görüşlerinin tamamile zıddına olmak üzere tabii kuvvet birikmesi şeklindeki inkilâpların mahsulüdür; ve o- nun mahiyeti ihtimali determinizm yardımı ile tayin edile- bilir. Hakimiyet şekillerini tayin eden sermayenin birikmesi değildir; fakat sermayenin birikmesini ve muhtelif tiplerde tezahür eden sınıf meselelerini doğuran takimiyetin meyda- na çıkmasıdır. O derecede ki tarihi maddeciliğin göstermiş olduğu «sermaye birikmesi» hâdisesi tamamile doğrudur. Fa- kat yalnız kuvvetlerin birikmesi ve hakimiyetin doğuşu diye- bileceğimiz, daha geniş bir vaklalar silsilesinin hususi hali gi- bi alınmalıdır. O, diğerine nazaran bir «gaye - kanun» |loi - limite| dur. Klâsik iktisada karşı kuvvetli bir dava ile ortaya çıkan ve birçok noktalarda tarihi maddecilik ile uzlaşan (plânlı iktısat) telâkkisi işine bu mühim noktanın halledilmesi endişesinden doğmuştur. Şüphe yok ki bazı tefsirlerine göre her nevi be- şeri müdahaleyi lüzumsuz bırakan tarihi maddeciliğin astro- nomigue determinizmi, inkılâp yapan ve cemiyete yeni şekil vermek < istiyenlerin rasyonel teşebbüsleri karşısında bir engele uğruyordu. Fakat unutmamalıdır ki bu insicamlı ve tam sistemin, ona dışından tesir eden bir nevi «cüz'i irade» yani beşeri müdahale fikrile uzlaştırılması mümkün. değildir. Bundan dolayyı (plâncılık) daima bir compromis içinde kalma- ga mahkümdur. Fakat Oklides hendesesinin çok buudlu bir hendesede veya Newton fiziğinin izafiyet fiziğinde, eski man- Yeni iktısat ve inkılâp fikri: