36 Her Ay filen bu memleketin efendisi yapmak zamanının geldiğine ka- nâat hasıl edilmiştir. Ziraat bankasının yeniden tanzimi, zirai kombinaların ihdası, toprak kanunu ve esas teşkilât kanunun- daki toprak mülkiyetine mütedair tâdil bu iradenin açık birer delilidir. Esas teşkilât kanununa nakledilen prensiplerden biri de inkilâpçılıktır. Demek oluyor ki muhafazakâr olmak esas teş- kilât kanununa muhalif hareket etmektir. Muhafazakârlık dünü idame ettirmektir. İnkilâpçılık, yarını düşünmek, yarına tedbir aramak demektir. Makul bir kafa, düne ancak, yarına ders ol- sun diye bakar. Dünde bize yarın için tedbir ilham ettirebilecek ne var? Artık kabul edildiği gündenberi dünün malı olmuş, İa- kat yeni tedbiri doğurtuncıya kadar bu günün de malı kalacak olan esas teşkilât kanunumuzun iki zıd prensipi: Devletçilik ve halkçılık. İşte bu iki zıd prensipi telif mecburiyeti, halkçılık tezile devletçilik anti tezini bir sentezde birleştirmek diyalektik za- rureti yarının tedbirine gün verecektir. Ben bu yarınki tedbire bolluk siyaseti diyorum. n Müsaade buyurursanız düşüncelerimi anlatayım. Halkçılık ve devletçilik prensipleri zıdlığından bolluk siyasetinin nasıl çı- kabileceğini izah edeyim. Menfaat bedarfları temin vasıtalarının elde edilmesi pe- şinde koşmaktır. (Burada bedarf kelimesi yerine türkçe bir tabir, meselâ ihtiyaç sözünü, kullanamadığım için özür dilerim. Çünkü ihtiyaç mahdut, fakat bedarf çok daha geniş bir mana ifade eder). Bu bedarfları tatmin vasıtasını iktisap yarışında ferd cemiyetle karşılaşır. Umumi menfaatle ferdi menfaat mü- cadelesi iktisat edebiyatında klâsik bir kavga olmuştur. İkti- sat âleminin ömrü henüz iki yüz yılı doldurmamıştır. Fisyokrat- lar bu yeni ilmin banisi sayılırlar. Dupont de Nemour, Phisiocratie ou constitution essentielle du gouvernement le plus avantageux au gentre humain, adlı eserini 1761 de yazmıştır. Bu müellifle beraber Guesnay, Mer-