24 Her Ay Mukaveleler ve presedan bir meselenin halli için lâzım olan unsurları haiz olmadığı, ve dünye İngilize zor ve kusurlu göründüğü zamanlarda, o ya mizaha veya hissiyata sığınır, ve her şeyin olmasını temenni ettiği gibi olduğunu zannetmeğe çalışır. İngiliz, bilhassa kendisi mevzuu bahsolduğu vakit, her vakit en iyi saiklerle çalıştığını düşünmeğe sarfı gayret eder. Bu manevi vaziyet hakkında kendim ağır bir hüküm vermemiş olmak için, yüksek kabiliyetli bir İngiliz mpharririnden bir par- ça nakledeceğim: Harold Nicolson şöyle yazıyor: «Anglo Sak- son, başkalarına cebren kabul ettirmek istediği idealist nazari- yelerin tatbikinde kendi pratik ihtiyaçlarını meseleden hariç tutma hususunda hudutsuz bir kabiliyete maliktir.» Kendini aşağı hissetmek kompleksleri olmadığı için, İngi- lizlerin çok az hainlikleri vardır. İngiliz diğer memleketlere kin beslemez; onlardan sadece imparatorluğuna dokunmamala- rını ister; yerliler yerli, ve ecnebiler de ecnebi kalmayı kabul ederlerse ferahlık duyar, bu meselelerin kendi rahatını bozmı- yacak kadar uzak olmasını ister, ve bunlarla hiç bir vakit meş- gul olmamayı temenni eder. Meşgul olmak mecburiyetini his- settiği vakit ise, müdahale dolayısile rahatının bozulmasının tevlit ettiği kızgınlık derecesine göre şiddetle hareket eder, Bu gün bu vasıfları bir hayal ile hulâsa etmek istersek, (Ren altını) operasının prelüdünü göz önüne getirebiliriz. Sa- gır, yeknasak bir baso, bütün orkestranın zengince beslediği, üzerinde ruhun tatlı ve rahat verici bir emniyetle yüzdüğü, ebediyet hissi veren bir baso. Bunun üstünde, zekâ yalnız kal- mış bir âlet gibi nadiren orkestranın tekrar ettiği seri, hafif motifler işler; ve daima sağır baso sada ırmağını akıtır, En mühim şeylerin bu yeknasak basoda geçtiğini haddi za- tında hünerli olan ve düşünce oyunlarının İngiliz noktai naza- rına göre oyun olduğunu bilmedikçe İngilizleri anlamak müm- kün değildir. İngiliz sevki tabii ile düşünür; ve sevki tabiinin derinlik- lerine nüfuz etmemiz derecesinde Britanya milletini anlar ve onun dostu oluruz. Bir doktrin ancak bütün bu derinliklere renk verdikçe üzerlerinde tesir icra eder.