30 Her Ay lerdir. Kendilerinden Cenevrenin muhtemel bir kararını tak- viye etmek istendikçe derhal yukarıda tarif ettiğimiz taahhüt ve plân korkusu meydana çıkmıştır. İngilizlere, otomatik zecri tedbirler lâzımdır, deniyordu. Onlarsa, «Otomatiklikten nefret ederiz.» diye cevap veriyorlardı. Bunu söylemek kolaydı, fakat otomatiklik olmayınca biz kendimizi İngiliz efkârı umumiyesinin kaprislerine maruz his- sediyorduk, o İngiliz efkârı umumiyesi ki, memleketin iklimi gibi mütehavvildir, ve ahval ve şeraite göre zecri tedbirlere lü- zum olup olmıyacağını tayin edecektir. Bir İngiliz dostum: «Evet, bütün bunlar doğrudur, diyordu, fakat İngiliz ruhunda, İngiliz semasında olduğu gibi hava fena ise de iklim iyidir, ve bizim, haklı olarak şikâyet ettiğiniz bu kadar kaprislerimiz arasında, siz Fransızlara ilerisini gör- mek ve ona göre hareketlerinizi idare etmek imkânlarını vere- cek müstakar unsurlar mevcut olduğunu bilirsiniz». Müstakar unsurlar mı? Evet bunların bazılarını görmekte- yiz, fakat bu unsurların hepsi emniyet verici değildirler. Birinci unsur, İngilizlerin büyük bir ekseriyetinin Millet- ler Cemiyetine olan samimi bağlılığıdır. Bu, gerek işçi, gerek liberal, gerekse muhafazakâr fırkaları mensuplarının hepsinin anlaştıkları nadir noktalardan biridir. Hususi muahedeler ak- tettikleri takdirde muhafazakârları şiddetle tenkit edecek olan işçi fırkası mensupları, kendilerinin de bizzat müdafaa etmiş oldukları bir anlaşmaya muhafazakârların sadık kalmalarını muvafık görmekten başka bir şey yapamıyacaklardır. Fakat Milletler Cemiyetine bağlılık bir histir, bir siyaset değildir, ve bunun gibi haddi zatında şayanı hürmet bir hisse istinat ederek bazıları mükemmel, diğer bazıları şayanı takbih birbirinden çok ayrı bir çok hareketleri haklı göstermek müm- kündür. Bununla beraber, bu vakayı tesbit etmek lüzumludur ve realist olabilmek için bunu da hesaba katmamız lâzımdır. Mii- letler Cemiyeti yaşadıkça İngiltereden, Avrupa hakkında Cenev- rede müştereken yapılacak taahhütlerden başka bir şey elde