mü- in'in ığra- r ta ephe ba- ayıf- Fel- Şi- 'kia- :5d5- i ve miyi lece | fa- tec- ıraf- yan- ikri- ladı. bu rüş- esa- ışıcı söre > Felsefe, Ruhiyat ve İçtimaiyat | 85 inkılâp - bilâkis - maddi ve mihaniki sebeplerin toplanmasın- dan doğan bir hâdisedir. İstihsal vasıtalarının mükemmelleş- mesi içtimai zıdlığı arttırmak suretile, dalma yeni bir zorlama suretinde değişiklik doğuracak ve bu suretle içtimai tekâmül, inkıtalı inkılâplar serisinden ibaret olacaktır. Bu telâkkiye * göre deruni ve ruhi olan bütün inkılâplar yalnızca galip ka- rakteri «iktisadi» olan bu maddi inkılâpların neticesidir. Te- kâmül ve inkılâp fikirlerinin kökleri arasındaki esaslı ayrı- lık, bu nazariyelerden her ikisinin de çok muhtelif şekiller- de tefsirine sebep oldu. Bergsonismden mülhem olan tarihi maddeciliği tefsire çalışan George Sorel nazarında inkılâp şiddet ve zorlamaların eseridir. Fakat bu zorlamaları hayati oluş içerisindeki şekil değiştirmeleri gibi anlamalıdır: Civci- vin yumurtadan çıkması, çocuğun doğması nasil bir cihetten tabii ve ağır bu inkişafın eseri olduğu halde, diğer cihetten zorlamalar ve ıstıraplarla meydana geliyorsa içtimai inkılâp- lar da ayni suretle hem içten oluş, hem de şiddet manzarası- nı göstermektedir (1J. Fakat prensipleri itibarile biribirine çok zıd olan bu görüşü uzlaştırmağa çalıştığı için Sorel'in fik- rine iştirak etmek kabil değildir. Buna mukabil, içtimaiyatçı Bouhkarine, tarihi maddecilikteki tekâmül ve inkılâp fikirlerini - kendi prensiplerine sadık kal- mak üzere - tefsir eder: Ona göre her içtimai inkılâp bir key- fiyet değişmesidir. Fakat bu ani ve şiddetli keyfiyet atlama- Tarihi maddecilikte inkılâp fikri: sının vukua gelebilmesi için evvelâ ağır ve mütemadi bir ke- miyet değişmesi lâzımdır. Diğer tabirle kemmi çoğalmalar keyfi değişmeleri, tekâmül inkılâbı meydana getirecektir. Ni- tekim madde sahasındaki her keyfiyet değişmesi de bu suret- le vukua gelmektedir. Suyun buhar haline geçmesi şeklinde- ki ani keyfiyet değişmesi ancak suyun yüz dereceye çıkması dediğimiz ve hassalarında hiçbir fark yapmıyan kemmi bir değişmenin neticesidir. Uzun fasılalarla meydana çıkan beşeri inkılâpların determinist görüşle bundan daha mükem- (1l George Sorel: Röflezions sur la Vilone,