ıda a YU Siyaset ve İktisadiyat 9 cek vaziyette olmadığı için, o emtiayı harpte siyasi veya as- keri sebeplerden dolayı başka memleketlerden almak icap edecek ve bu mümkün olacak mı? Sırası gelmişken şunu da söyliyelim ki, harp zamanlarında istihsal hakkında yapılacak tahminlerde, hudut civarında bulunan ziraat topraklarının ve- ya endüstri işletmelerinin düşman tarafından işgali gibi, as- keri sahada bozukluk ve karışıklık ihtimallerinin de hesaba katılması lâzımgelir. İstatistiğin son mühim bir vazifesi de harp ekonomisi için eşhas ihtiyacının ve işçi ihtiyatlarının tesbitidir. Burada bah- se mevzu olan mesele yalnız barışta ve - seferberlik dolayı- sile - harpte tedarik edilebilecek iş kuvvetlerinin sayısını he- saplayıp bulmaktan ibaret değildir, ayni zamanda ehliyet ve kalite hususunun da tesbitine ihtiyaç vardır. Modern harp ekonomisinde ehliyetli, bilgili işçilerin miktarını tayin etmek bilhassa pek büyük bir ehemmiyet arzeder. - Maamafih, bu- rada telifi güç iki aykırı yol önünde bulunduğumuzu unutma- mak lâzımgelir.- Çünkü modern, karışık «harp makineleri»- nin (toplar, tayyareler, tanklar v. 5.) yalnız istihsali için de- ğil, ayni zamanda cephede lâyıkile istimalleri hususunda da bu gibi ehliyetli işçilere lüzum hâsıl olur, binaenaleyh bu iş- çilerin iktısatla ordu arasında rasyonel şekilde taksim edilme- si icap eder. e $$ # Yukarıda işaret ettiğimiz şekilde istatistik yardımile ba- rış ve harp zamanları için istihsal ve ihtiyaç hakkında etraf- li bir fikir edindikten sonra müdafaa ekonomisinin asıl vazi- fesi başlamış olur: O vazife de, harp halinde ulusal ekonomi- nin iaşesi işlerinde hâsıl olacak boşlukları doldurmak için ön- ceden icap eden tedbirlere müracaat etmekten ibarettir. Harp- te arsıulusal ekonomi münasebetlerinin daima emniyetsizlik ve arıza tehlikeleri karşısında bulunduğunu yukarda söylemiş- tik. Bugün esasen birçok devletlerin, bilhassa gıda maddele- ri, harp bakımından mühim ham madde ve malzeme itibarile yabancı memleketlerden mümkün olduğu kadar müstakil ol- mağı arzu etmeleri başlıca bu sebepten ileri gelmektedir Keza, Türkiye gibi daha ziyade ziraatçi olan memleketlerin kendile-