KITAP SEVENLER Yazan: Mithat CEMAL 35 sene evvel Sahhaflarda, kitapçı dükkânında süküt ede- rek oturan bir adam görürdüm: Ali Emiri efendi (1). Ali Emiri efendi, kitapçı dükkânında, birini bekliyormuş gibi, sokağa âit bir çehreyle otururdu; halbuki onun beklediği şey dükkânın içindeydi: Kitap!.. Çünkü Emiri efendi kitapçı dükkânında saatlerce oturuyor demek, kitapçı bir gün evvel bir terekeden mutlaka bir yazma kitap aldı demekti. Çünkü Emiri efendi bunu mutlaka duyardı. Ve bü yazma kitabı Emiri efendi ucuz almayı, kitapçı pa- halı satmayı düşünür, ikisi de bu hırsları belli olmasın diye karşılıklı susarlardı. Nihayet, kitapçı bir «define» bulduğunu söyliyerek Emiriye bir kitap uzatırdı. Fakat Emiri efendi «de- fine» yi elinin tersile iterdi; — İstemem, bir eşi bizim kütüphanede var! Bu cevabı, kitapçı, Emiri efendiye yakıştıramaz, meslek namına kızardı: — Eşi kütüphanenizde varsa ne çıkar? Rıza paşa hazret- lerinin (2) kütüphanelerinde bir yazma kitaptan üç, dört nüs- ha bulunur. (1) Fatihte Millet Kütüphanesine vakfettiği kitaplar yarım asırlık hayatının mahsulüdür ve memlekete müspet bir hizmettir, (2) Abdülhamid devrinde Rıza Paşa Muhacirin Komisyonunun birinci azasıydı. Kitapları Üniversite Kütüphanesindedir, 4.500 cil- tir.