İlim ve Fen 93 Sesli harflerin sesleri (ses telleri) ile bun- ların yakınındaki rezönatör vazifelerini gö- ren hava çukurlarının birlikte çalışmala- rile peyda olur. Söz seslerinin membaı olarak çalışan ses meka- nizması bir değil, bir takım mekanizmalardan mürekkeptir: (1) Boğazda ihtizaz eden ve adali ince şeridlerden ibaret olan ses telleri. Bu tellerin uzunlukları erkeklerde 1.8 santimetre ve ka- dınlarda 1.2 santimetredir. Körük gibi çalışan ciğerlerin gön- derdikleri hava sütunu bunlar arasından geçer. (2) Dil, dişler, dudaklar gibi yardımcı ses mekanizmaları; (3) Sesleri büyülte- rek sese şahsa mahsus keyfiyeti veren rezonans daireleri, Ciğerlerden gelen hava ses telleri arasındaki yarıktan geçerken bunları ihtizaz ettirip bir takım ses dalgaları hâsıl eder. Bu dalgalar ağız ve burun boşluklarındaki ses kanalların- dan geçerken büyüyüp biraz değişirler. Bunun neticesi olarak saf sesli harfler, diftonglar, geçiciler ve yarı sesli harfler hâsıl olur. Meselâ S-S-S-S gibi bir hışırdıdan ibaret olan sesler gibi, sessiz harfler havanın keskin kenarlar üzerinden ve ağzın muh- telif kısımlarındaki küçük açıklıklardan geçmesile hâsıl olur. Bu sırada ses telleri katiyyen kullanılmaz. Sesli (Sessiz harf- ler - Consonant) bu iki usulün terkibile hâsıl olur. Söz seslerinin menbaı Söz seslerinin husulü karışık bir vitredir. Bebekler bunları öğrenmek için çok uğraşışlarsa da büyükler sesten sese geçmek hususunda o kadar meleke sahibi olmuşlardır ki saniyede üç ses çıkarabilirler, Kelimeler arasındaki fasılalar söz müddeti- nin hemen hemen yarısını teşkil eder, Ses tellerinin ihtizazla- rına lüzum göstermiyen ıslık seslerinin söz gibi anlaşıldığı düşü- nülürse yardımcı ses mekanizmasile hava boşluklarının ne ka- ' dar mühim rol oynadıkları anlaşılabilir. Söz üzerinde yapılacak en mühim tecrübe telefon mürsilesini göğüs üzerinde elbiseye dayayarak telefon etmektir, Hattın öbür ucundakiler sözleri eskisi kadar açık anlıyamazsa da gene az çok anlarlar. Muhtelif sesli harflerin husulünde dil ile dudaklar muhtelif vaziyetler alırlar. Bu seslerden hepsinin iki karakteristik fre- | kansları bulunduğuna göre ağız ile boğazın muzaaf bir rezönatör gibi çalıştığını gösteriyor. Sesli harflerin frekansları