20 Mart 1939 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 145

20 Mart 1939 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 145
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Edebiyat ve Sanat 147 Müthiş bir kahkaha savurdu, : Muvaffak mı, dedi. Nerede ne vakit? Nasıl?.. Hangi mu- vaffakiyet... Sırtında bit gibi yaşadığın devin müsamahasın- dan bir an dışarı çıkabildin mi? Hayat mütemadiyen ölümün zaferini teganni ediyor. Sen küçücük başını sallayıp geçme- ğe çalışıyorsun!. Mümkün mertebe yavaş ve tatlı cevap verdim: — Yaşamanın ve sevginin zaferleri de var, dedim. Hem de tabiatin değişmez kanunları içinde! Sözümü bir el işaretile kesti: — Vehim dedi... Hayat, ölümün şerefine yazılmış bir ka- sideden başka birşey değildir. Güneş bir mezarlıktır ve top- rak... Ve biz... Bütün bu saçma sapan şeyleri o kadar doğrudan doğruya kalbin yolunu bulan bir sesle ve o kadar emniyetle söylüyor- du ki yalvarmağa mecbur oldum: — Susunuz, dedim. Çok rica ederim, susun, bütün bun- ları niçin söylüyorsunuz. Hem söylemeğe ne hakkınız var. Fakat o beni dinlemekten çok uzaktı. Coşkunluğunun aza- | mi haddinde, ayağa kalkmış, bir eli çay masasının üstünde, sım- , sıkı kıstığı ötekisi yarım bir işaretle yukarıda bir şey gösterir gibi omuzunda, acaib bir vaiz ve tehdit vaziyetinde dimdik du- ruyordu. : — Sana tekrar söylüyorum. Her şey, hepsi ölümdür. Her N şey ondan gelir ve oraya döner... Biz, bütün bu gördüğün şeyler 1 -elile etrafı gösterirken, ayağile otları eziyordu- her şey, hepi- miz, büyük ve muazzam bir kadavranın üzerinde gezinen kurd- larız... Anlıyor musun? Kadavra kurtları... Ne yapacağımı şaşırmıştım. Bütün soğuk kanlılığımı top- lıyarak:; — Niçin bu kadar bağırıyorsunuz. Oturunuz, bütün bun- ları oturduğunuz yerden sakin sakin de anlatabilirsiniz, dedim. 1 Bir müddet durdu. Donuk aydınlıkta yüzünün çizgileri değiştiğini farkediyordum; sonra gayet yavaş bir sesle: — Evet, dedi. Hakkınız var yavaş konuşmak daha iyi dedi... Hem sizi de korkutmuş olmam...

Bu sayıdan diğer sayfalar: