Edebiyat ve Sanat 123 e e ek ME e ense epkasye ek yucusu edebiyat okuyucusundan daima ayrı bir sınıf teşkil e- decektir. Tefrikaları da umumi edebiyata sokabiliriz, fakat «cins» edebiyata değil. — Server Bedi imzasile yazdıklarınız arasında sevdikleri- niz yok mudur? — Vardır: Zıp çıktılar, Hey kahpe dünya! (Fakat bunun ikinci cildinin müsveddelerini tâbi kaybettiği için neşrine im- kân olmamıştır.) Cumbadan Rumbaya... Hatta bazı Cingöz Recai'ler... — Edebi kıymet mutlaka bir cehd mahsulü müdür? Ma- dem ki bu kitaplar hiç olmazsa sizin de hoşunuza gidiyor, o halde onlara niçin üvey evlât muamelesi yapıyorsunuz? — Biraz evvel söyledim. Onlar romanda hürmet ettiğim fikirlerin mahsulü değildirler. İçlerinde fazla ihmal ve daha fazla yalan vardır. Cingöz Recai tarzında bir tipin dünyaya gel- diğine kim inanır? Cumbadan Rumbaya'daki deli Cemile de reel görünür, fakat değildir. Bununla beraber ben bu kızı da severim. Hoşça bir yalanımdır. — O halde kendi imzanızla yazdığınız bütün romanları ya- şamışsınız demektir. — Parçalarını yaşadım. Şunu da söyleyim ki romancı eser- lerinde ne kadar objektif olursa olsun, bütün kahramanları yi- ne kendisidir. Fakat başkasını kendisine değil, kendisini baş- kasına irca etmiş olmalıdır, ki romantizmle realizmin farkı da bundan başka bir şey değildir. HERAY