Ni z j > Xi Siyaset, İktisadiyat ve İçtimaiyat 37 Onlar, bu şehirlerde yeniden vücude getirilmiş olan semt- lerin şekilsizliğinden ve gözleri tırmalıyan çirkinliğinden baş- larını çevirecekler, eski (ve hatta bazan çok eski) inşaat şekil- lerini görmeği tercih edeceklerdir. 36 — Zamanımızın şekilden ve bu itibarla hareketten mah- rum şehir inşaatı, gene gelecek nesilleri, yirminci asrın şehir inşasına karşı, teknik, iktisadi, ve içtimai bakımdan serdede - cekleri tenkidlerle hırpalanacaktır. Şekilsiz binalar, şekilsiz şe- hirler, umumiyetle içtimai, iktısadi ve teknik büyük hatalarla da malüldürler. İnsanların bütün hayatı, bütün faaliyet- leri ancak büyük bir vahdet halinde görülüp anlaşılabiliyor, bu suretle şehir inşası, iktısadi bünye kurulması, bir hayat yaradı!- ması demek olur. Bu hakikat, eski bir hars sahibi bir milletin, hayat ve iktısadi şekillerini yeni ve daha iyi bir istikbale götü- recek esaslara irca etmek istiyen bugünkü Türk hükümetinin mesaisinde göze çarpmaktadır. Yeni memlekette, yeni şehir, bugünkü Türk hükümetinin arzusu ve hedefidir. Temenni edelim ki bu hedefe varmak için sarfedilen mesai esnasında, büyük ve yeni bir şekle erişmek ar- zusu gittikçe kuvvet ve azamet bulsun. Ve nihayet şu hakikat anlaşılsın, her inşa hareketi, bir milletin, gözle görebildiği ha- yat tezahürüdür. Fakat bu hakikat sizlere ayni zamanda bir de mecburiyet tahmil eder. Yeni şehir inşanızda, geçmiş asırlara aid eserleriniz yanında şerefle mevki alabilecek eserler vücude getirmelisiniz. Bu mecburiyet İstanbulda, Nevyorka, Berline, Parise, Londraya nazaran daha çok büyüktür. Bin senelik, hat- ta iki bin senelik azametli binalar, yeni eserlerinize bakıyor. Hatta bu mebaniyi bir hissi takdis ile ihata eden bütün dünya dahi, gene sizin yeni eserlerizi görüyor. Bu mukayese, vazife- nizi ağırlaştırıyor, her inşadaki mes'uliyetinizi üç misline çı- karıyor. Kıymete dayanan mesainizle, bu büyük mes'uliyeti ko- laylıkla taşımak imkânını elde etmeğe gayret eyleyiniz ve Niçe'nin şu sözlerini daima tekrar ediniz: «Altın kelimeler eserlerinizin sıralansın önünde, fakat her zaman vaidlerinizden daha fazla yapmağa çalışınız.»