KRAL LİR Yazan : Halid Fahri OZANSOY Yüksek sanat ve sanatkârın vatanı yoktur. Asırdan asra, huduttan hududa geçer, ulusların kalbini bir noktada ayni sIı- cak heyecanla birleştirir, bir bahar güneşi gibi her sokulduğu köşeye ümit ve hayat aydınlığı salar. Shakespeare o güneşler- den biridir. Sahnemizde temsil edilen Hamlet, Makbet, Otello, Vene- dik taciri gibi çok meşhur eserlerile İngiliz dâhisini biz de ta- nırız. Fakat Kral Lir şimdiye kadar Türk sahnesine çıkarılma- mıştı, Bu gecikme şüphesiz ki iyi oldu. Çünkü bu gün en canlı bir temsile kavuşmakla çok sevinç ve teselli duyuyoruz. Bu zafer, yalnız Şehir Tiyatrosu tarihinde değil, bütün Türk sah- nesi tarihinde her zaman mühim bir hadise olarak kalacaktır. Müesseseyi alkışlarken bilhassa içten gelen bir heyecanla Er- tuğrul Muhsin'i tebrik ederiz. Senelerdir içinde taşıdığı en bü- yük bir arzunun bu kadar parlaklıkla hakikat oluşu karşısında elbette o, hepimizden, bütün sanat âşıklarından ziyade sevin- miştir. Nasıl sevinmesin ki yıllardır kalbi ve dimağı gibi ba- şında çalıştığı, uğraştığı, didindiği sanat ağacının en renkli, en göz alıcı meyvasını düşürüyor. Bu değerde bir sanatkâr için bundan büyük saadet olur mu? Şimdi gelelim esere... Kral Lir, Shakespeare'in en dehşetli trajedisidir. Seyirci- lerin sinirlerini bir yay gibi geren, teessürün son sarsıntılarile örseleyerek harab eden bir eser: bilhassa dük ve düşes dö Kor- nuay'ın ihtiyar Gloster'in gözlerini oydukları mecliste... Fakat ruha verdiği bütün bu dehşet ürpermesine rağmen eser bir tür- lü ihtiyarlamıyor. Nasıl ihtiyarlıyabilir? Yası yoktur, her as- rın faciasıdır. Daha perde açılır açılmaz derin bir hayret insa- 9