İLA kA İM aa Bam m a le gk e me MM le een eme gs e 12 Her Ay diyor. Şu farkla ki Bismark şarkı tutuyordu ve Fransaya karşı dikine yürüyordu. Hitler Almanyası garbi tutmak istiyor. Ve Rusya'ya karşı dikine gidiyor. Bu şark sulhü ile garp sulhü ara- sındaki bağlılılk meselesi bu günkü Avrupa politikasının mih- veridir. Almanya şark sulhünü garp sulhünden ayırmak isti- yor. İtalya da bir takım politika düşüncelerile Almanya ile birlikte yürüyor. Fransa ile Rusya ise sarmaş dolaş biribirine sarılmışlardır. Kollektif barış prensipini ileri sürüyorlar ve şark sulhü, garp sulhü diye ayrı ayrı iki şey olmıyacağını Av- rupa sulhünün tecezzi kabul etmez bir kül olduğunu bildiri- yorlar. Bu davada İngilterenin noktai nazarı nedir? İşte burası müphemdir. İngiltere garp sulhünün muhafazasına taraftar- dır. Bu sulhün korunması için de İngilizler, an'anevi yalnız siyasetini bir tarafa bırakarak Lokarno muahedesini imzalamış- lardır. Fakat 1925 senesinde Lokarno muahedesi imzalanırken de şark ile alâkadar olmadıklarını bildirmişlerdi. O zaman Fransa'nın şark müttefiki Lehistan idi. Şimdi noktai nazarları nedir? Fransa, 1935 senesi mayısında Rusya ile misakı imza- larken, İngiltere buna itiraz etmemiştir. Hatta misakın, Millet- ler cemiyeti misakına mugayir olmadığını da İngiliz devlet a- damları tekrar tekrar söylemişlerdir. Fakat kendilerinin de şarkta bir taahhüde girişmek niyetinde olmadıkları hakkında söylenmiş sarih sözler vardır. Her halde İngiltere, şarkta bir taahhüde girişmemekle beraber, Almanya gibi, bir garp Lo- karnosu yapılması için Soviyet - Fransız misakının ilgasında ısrar etmiyor, Fakat Almanyanın ısrarı karşısında İngiltere nasıl bir siyaset takip edecek? Bu meselede üç yol vardır: i — Almanya'nın noktai nazarına iltihak ederek şarkı garp- ten ayırmak için Fransa üzerine tazyik yapılabilir. 2 — Şarkın garbe bağlı kalmasına kendisi gibi, göz yum- ması için Almanya'yı tazyik edebilir, 3 — Bu noktada Avrupanın iki zümreye ayrıldığını gören İngiltere, bu davanın idamesini ve kendisinin de arada hakem- lik vazifesini görmesini işine elverişli bulabilir. İngilizler bu hakemlik rolünü kendilerine çok yakıştırı- yorlar. Ve Avrupa kıtasındaki kuvvetler muvazenesinde İngi- terenin tarihi rolü de bu olmuştur. o Ahmed Şükrü ESMER