Edebiyat ve Sanat 127 keçeleri) üstünde pek az kimselere nasib olan ahlâk etüdleri yaptım. Doğru tercümesi: Türkiye Yahudilerinin, Parisin kurunuvustada serserilerine ve dilencilere mahsus mahallesini andıran ve (fena şöhretli mey- hanelere) benziyen bu meyhanelerinde ve mahallelerinde pek az kimseye nasib olan ahlâk etüdleri yaptım. $ Fransızca aslı (Sahife 38): les dourures et les fleurs de soie de la tapisserie. Tercümesi (Sahife 29): Halıların yaldızları, çiçekleri... Doğru tercümesi: | Kumaşların yaldızları ve ipek çiçekleri... $ Fransızca aslı (Sahife 38): Une bande de matelos Viennent denvahir ma chambre; ils arrachent les tentures et confectionnent les malleş. Tercümesi (Sahife 29); Bir sürü gemici odama doluyor, duvarların kâğıdlarını yo- luyorlar, bavullarımı dolduruyorlar. Doğru tercümesi: Bir sürü gemici kamarama doluyorlar, ve duvarlardaki anti- ka kumaşları yakalıyarak çıkınlar, bohçalar yapıyorlar. $ Fransızca aslı (Sahife 41): etat - major du Prince - of - Walles ex&cute deş effets de mouchoirs tr&s râussis... Tercümesi (Sahife 31): Prens Ofvel'in (erkânı harbiye heyeti idaresi) (hafiyelik işlerinde pek muvaffak oldu.) Doğru tercümesi; Prens Ofvel gemisinin (ileri gelen zabitleri) (mendil sal- Jadılar). (Arkası var)