80 Her Ay men, bunu görünce, şunları ileri sürdü: «Ateşin yakıcı hassa- sını kendi üzerine çekti». Bu tecrübede dini bir mahiyet yoktu. Bununla beraber, müslüman Hintli, fâkir olduğu halde, kendisine «Allahın hu- susi hâdimi» süsü veriyordu. Rahip Despartures şu neticeye va- rıyor: «Tecrübe esnasında, Avrupalılarla Hintliler, gördükleri şey hakkında münakaşalar yürütüyorlardı. Bazıları ipnotize e- dildiğimizi ve görülen manzaranın hayalden başka bir şey ol- madığını söylüyordu. Bana kalırsa bu iddia tamamen yanlıştır. Melekâtıma tamamen sahip bulunuyordum. Tecrübe başlama- dan evvel hendeğin etrafını dolaştım; tecrübeden sonra ayni yeri bir daha gözden geçirdim; alevlerin içine girenlerle konuş- tum; hatta şeytanın tesirini izale etmek maksadile bir iki Ave Maria duası okudum. Tahkikatım neticesinde, hendeğin saray hizmetkârları tarafından kazıldığını öğrendim. Bütün bunlar mihracenin emrile yapılmıştı. Müslüman hintli bunlara el sür- memişti. Şu kadar söyliyebilirim ki, ateş, hakiki, yakıcı bir ateşti. Üzerine atılan ağaç kömürünü ve arabalr dolusu dökülen ku- ru dalları alev alev tutuşturuyordu. Fakat, bu ateş, içinden ge- çenlere karşı kavurucu kudretini kaybediyordu. Bunun sebebi ne olabilir? Buna maddi bir sebep gösterilemez kanaatindeyim. Esasen bu hususta maddi bir vasıtaya da müracaat edilmiş de- ğildir. Allahın gayri, manevi bir cevherin tesirine hükmediyo- rumi». M. Olivier Leroy, bu ifadelerin teferrüatı hakkındaki ma- lümatın doğruluğunu kontrol etmek üzere, Mysore sarayında yapılan tecrübede hazır bulunanlardan profesör Mackintosch'a ve Mysore kolleji baş muallimi Rollo'ya ve diğer iki kişiye bi- rer sual varakası göndermiş, dördünden de aldığı cevapların, rahip Despartures'ün sözlerine tevafuk ettiğini görmüştür. Bu zevat ta, müslüman Hintlinin tecrübesinde her hangi bir hile- kârlığın vücudüne ihtimal vermediklerini söylemişlerdir. Bu gibi hâdiseler hileye veya kollektif hayale istinat etmi- yorsa, fenni izahı, ancak, hali hazırdaki bilgilerimiz çerçeve- sinin haricinde olabilir. Acaba ruhi kuvvetler maddi cisim ve âtıl maddeler üzerinde, bizce meçhul bir tesir mi icra ediyor? «Le Mois» dan alınmıştır.