MEMEYE G Edebiyat ve Sanat 143 A » mâ- «Leylek boduk doğurmuş» dedüği ekseriya ehlüllahi izâm tesettürü hal ile mukayyetlerdir. Bahusus balığın kavağa çık- tığın gördükçe ziyade tesettür ile belki gayb kubbelerinin al- tında pinhan olurlar. Hallerin setr içün cahilâne sözler söyler- ler. Nitekim kavak cahil, ârifâne sözler söyler ki itibar eder- b ler; dâim rif'atte ola. Leylek ise cahilâne hareket edüp kendini lenle- öyle gösterir, halk bana iltifat etmesünler, seferimden geru ü dil kalmayım deyu. Halk ise kavağın sözüne inanurlar, leyleğin sözüne ta'n edüp «bak a şunun sözünü» deyu ta'yip ederler. Em- ma?- ma ehil olânlar ikisinin de sözüne #timad etmeyüp «bak a şu- âmın nun sözüne» deyu taaccüb ederler. gelen Yunüs bir söz söylemiş hiç bir söze benzemez mak- Münafıklar elinden örttü mâna yüzünü Haddi zatında Yunüs Emre'nin bu sözü gibi bir söz selefde “din- olan meşayihden sudur etmemiştir. Gerçi suretâ hezliyyat ve hali suhriyyat ve mel'abei sıbyana benzer; emma bâtınen arayi- lme- sullah olan esrari ilâhi ve maanii hakkani ebkârının yüzlerine er nâ mahremden setr içün çekilmiş duvak ve nikab gibidir, tâ ki nâ mahrem gözü görmeye ve eli inmeye. Yunüs Emre'ye bu beyt sahih olur: Her bir âşık bu yolda bir dürlü nişan vermiş Biri nişan vermedi nişanımdan ileru ŞE Bu kasidenin bir misali de buna benzer ki buzağının bur- zlere nuna kirpi derisinden burunsalık bağlarlar, tâ ki anası depsin ; ko- emzirmesin deyu. İmdi nâ mahrem olanlar her beytin südünü emmek istedikce her beytin hakiki südünü vermez red eder. »irde Bu kaside ağrebül garâibdendir. Misli gelmediğinden an- Em- cak Yunüs Emre'ye mahsustur, Kuddise sırrıhül aziz. Ke- kA Burhan TOPRAK me- 'asa- anın lar-