Fikirler PORTRE ALÂKASI ve MANASI Yazan: M. Şekip TUNÇ Portre yapmak ve portreyi sevinçle temaşa etmek insan zekâsının başlıca karakterlerinden biri olarak görünüyor. Port- reye hiç aldırmıyan mahlüklar, hayvanlar silsilesinde yüksek bir mertebede bulunmuyorlar. Aynada portresini gören bir ke- dinin ilk mukabelesi aynanın arkasına pençe salmak ve tırna- ğına hiç bir şeyin geçmediğini görünce artık aynadaki portre ile alâkasını kesmekten ibaret kalıyor. Köpekte de ayni muka- bele ve ayni alâkasızlık görülüyor. Demek ki bu hayvanlar, el ve diş dokunduramadıkları bir şeyi anlamadıkları için bunla- rın üzerinde durmakta hiç bir mana bulamıyorlar. İnsanlara en yakım ve hayvanların en zekisi olan şenpanzelerin ayni va- ziyet karşısındaki ilk mukabeleleri de aynanın arkasını yok- lamak oluyor. Şu farkla ki, âdeta büyülenmiş gibi aynadaki portreden bir türlü ayrılamıyorlar; hele dişi şenpanzeler bun- dan çok zevk alıyorlar ki, ellerine verilen aynayı kolayca bı- rakmak istemiyor; ayna ellerinden alındıktan sonra bile tesa- düf ettikleri parlak satıhlarda portrelerini seyretmeğe doya- mıyorlar: Portre alâkasının müsbet ilk adımı ve müşabehet his- sinin ilk tezahürü de burada başlıyor. Vakıa maymunun ayna- daki portreden ne anladığını bilmiyorsak da portreye karşı o- lan muamelesinin kedi ve köpeğe nisbetle çok değiştiğini ve bizim portre alâkamıza doğru bir istikamet aldığını görüyoruz.