20 Nisan 1939 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 68

20 Nisan 1939 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 68
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İlim ve Fen 69 bir olduğu gibi ne şekilde olursa olsun bütün musikide esaslar aynidir. Aradaki fark bu esasların daha mahirane kullanılma- sıdır. Alara suali Bizde arasıra Blair ka ve alafranga musi- ki diye yanlış tasnif yapılır. Musikinin ne alaturkası ve ne de alafrangası olmadığı gibi, Şark ve Garp musikisi diye tasnif yapmak da doğru olma- sa gerek. Musikide majör ve minör kordlar, melodi, kontr pua, armoni vardır. Gerçi armoni tamamile Avrupa mahsulü ise de bu gün yine Avrupada melodi canlanmaktadır, Şarkta doğan simya tekâmül ede ede Garpte kimya şeklini almıştır. Biz sim- yeye Şark kimyası ve kimyaya Garp kimyası demiyoruz. Bu memlekette doğup ta kulakları küçükten beri bildiği- miz musiki ile dolmuş olan bir insanın bunu hiçe sayarak Garp musikisini anladığını veya sevdiğini iddia etmesi bana garip görünür. Birincisini anlamıyanların ikincisini anladıklarına on- lar inansın. Bunu söylemekle daha mütekâmil olan, Garp mu- sikisi ismi verilen musikinin aleyhinde bulunmuş olmuyorum. Ben, her ikisini de ayni şiddette sevenlerdenim. Ben bunlar- dan maada Japon halk musikisini, İspanyolların flemenkosu- nu, Hint musikisini, hasılı hoş olan her musiki sesini sevenler- denim. Şu muhakkaktır ki biri diğerinin mütekâmil şekli ol- makla beraber musikinin en ileri gittiği memleketlerde melodi yine vardır. Hatta en büyük kompozitörlerin klâsik eserlerin- de de armoni arasında, melodi bağlar görülmektedir. Buna ait tafsilât sonradan görülecektir. ranga musiki Musikide melodik şekil, yahut armonik ta- akup veyahut formlu temsilde esaslı bir sır aramamalıyız. Bunların esası tamamile psikolojiktir. İnsan işe karşı eğlence, yorgunluğa karşı dinlen- me, yükselmeğe karşı düşme, akorda karşı akordsuzluk, çevik- liğe karşı tenbellik, ciddiyetle beraber hafif meşreplik (şaka) ister. Yani insan bunların hepsinde zihnini yormıyacak dere- cede, tahammül gayesi dahilinde, tenevvü ister, Ne karınca gibi eğlencesiz iş ve ne de ağustosböceği gibi işsiz eğlence sever. Her zaman akordluluk ta iyi değil, akordsuzluk da; ne her za- İnsan fikrindeki takayyütler

Bu sayıdan diğer sayfalar: