70 Her Ay man kederli bulunmalı ve ne de her zaman neşeli; ne her za- man ciddi ve ne de her zaman lâübali. Bütün şeyleri meşru bir surette değiştirseniz insan önüne konan her hangi bir hayat veya sanat tarzını kabul eder; kabiliyetinin takyitlerini teca- vüz etmedikçe itiraz etmez. Musiki tarihi, musikiyi yapan in- sanların bu takyitleri yavaş yavaş ve daha iyi anlamaları ve musikiyi dinliyenler fikirlerinde de bu takyitlerin azalması tarihidir. Biz (kompozitörler ve dinliyenler) her gün büyüyo- ruz; fakat yine bir bakımdan mektep çocuğundan pek farklı değiliz. Bu gün büyük hayranlıkla ve takdirle dinlediğimiz musiki parçaları belki 1000 sene sonra müzelere atılacak ve ço- cuk eğlencesi addedilecek, fakat ne de olsa - insan fikri tama- mile değişmedikçe - insanların ortaya koydukları musiki esas- ları değişmiyecektir. Bu yazıya kuşlarla başladık. Çünkü kuşların çıkardıkları parçalar bu sanatın en iptidai şekilleridir. Musiki tabii bir ih- tiyacın itminanıdır. Bu itminanın mahiyeti devirden devire, kompozitörden kompozitöre göre değişir. Musiki ifadenin ilk şekli şarkı ile danstır. Bunlardan birin- cisi fikrin heyecan ifadesi için bir vasat ve diğeri heyecanlı iftade- nin beden hareketlerile gösterilmesi usulüdür. Birincisi esas itibarile melodik ve ikincisi ritmik mahiyettedir. Şarkı musikisi derhal ölçülü ritmik olur; ve bilhassa bü- yük bir halk kütlesi tarafından terennüm edilirse. Fakat bura- da ritmik unsur seslerin iyi tertiple yükselip alçalması kadar esaslı değildir. Fakat dansta ritim her şeydir. Musiki aletlerin- den mahrum olanlar bir davulla da dansedebilirlerse de fakat davulla bir nokta üzerinde on dakika şarkı söylenemez. Hulâ- sa edersek şerkı melodik güzellik ve melodik ifadeye meyletti- ği halde dans ritmik canlılığa ve ifadeye meyyaldir. Musiki ifadeye daha başından beri hizmet eden şarkı ile dans tesirleri bütün musikide, hatta zamanımızdaki musikide de görülür. Bach'ın bir Suiti dansın ve Bach'ın Frugue'ü şar- kının tekâmülüdür. Beethoven'in bati hareketi şarkının, Sker- zo'su dansın tekâmülüdür. İlim tarihi gibi musiki tarihi de insan veya cemiyetin te- kâmül safhalarını gösteren vesikaları taşır. Müsbet ilimlerdeki