20 Nisan 1939 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 120
122 Her Ay Paşanın, iki matbu eserde münderiç bulunan tercümei ha- lini burada tekrar etmeğe lüzum görmedim. O eserlerdekinden daha tafsilâtlı tercümei hali «Son asır Türk şairleri» nde oku- nacaktır. $ Âli Paşa, ıslâhat için Giritte bulunduğu esnada Yusuf Kâ- mil Paşa merhum, Memduh beye (Paşa| «Haber yok nazlı ca- nandan haber yok» nakaratlı bir şarkı güftesi tanzim etmesini söyler. Güfte yazılır, bestelenir, Konaktaki hânende ve sazen- deler geçerler. Bunlardan bazıları Giride gönderilerek şarkıyı Âli Paşanın huzurunda okurlar, çalarlar. Âli Paşa da bilmukabele - o sırada nezdinde bulunan Kan- diye mutasarrıfı - Ethem Pertev Paşaya aşağıdaki şarkıyı tan- zim ettirip damadı Ziver Paşazade Salâhattin beye besteletir, gelen hânende ve sazendeler geçerler, İstanbula avdetlerinde Kâmil Paşanın huzurunda okurlar, çalarlar. O yare halimi bir arzeden yok Giden yok köyü canana gelen yok. Sabadar gayri bir sağu esen yok Giden yok köyü canana gelen yok. Ne yârin eski meyli kaldı bende Na yârayı tahammül canu tende Kapanmış kalmışım beyti hüzündeGiden yok köyü canana gelen yok. Saşırdı tihi hicran içinde rahım Eğer böyle giderse ben tebahım Yetişmez oldu yare peyki ahım Giden yok köyü canana gelen yok. Bu rütbe inkisarım istemez yar Nihadında nezaket, merhamet vür Tariki arzu hali tutmuş ağyar o Giden yok köyü canana gelen yok. Acırdı nageninim bilse halim Ne çare gitmeğe yoktur mecalim Elimde kaldı Pertev arzu halim Giden yok köyü canana gelen yok. İbnülemin Mahmut KEMAL
