150 Her Ay madan sol ayağını sallıyor bir taraftan da mütemadiyen tırnak- larını kemiriyordu. Ne garip bir adamdı bu, küçücük yüzü insana bir çekmece hissini verecek kadar kilitli idi. Kimbilir kaç uzun tahammül ve zillet senesi bu yumruk kadar küçük yüzden bu acayip ve sır sızmaz maskeyi çıkarmıştı. Bir başkası konuşur- ken ellerinin ve kollarının mübalâğâalı işaretlerile kendisini a- deta dört bir tarafa dağıtır gibiydi. Size o gece gördüklerimin hepsini anlatmağa kalksam bu geceyi beraber geçirmemiz lâzım gelecek. Halbuki yolumuzun sonuna yaklaşıyoruz. Kimdi bunlar, nasıl adamlardı, hangi ce- hennemden buraya fırlamışlardı? Böyle bin türlü akla hayale gelmez hareketlerle hangi korkunç düşünceden, hangi zalim ısrardan kurtulmak istiyorlardı? | Bütün bunları düşüne düşüne eve döndüm. Bu sessiz ıztı- rabı, bu adeta tabii addedilen cehennemi görmek beni biraz tes- kin etmiş, kendi hayatımla aramda biraz evvel bozulmak üzere olan muvazeneyi iade etmiş gibiydi. Bununla beraber o muva- zeneyi bir daha, hiç bir azaman bulamadım. Olan olmuştu. Ar- tık bundan sonra bu bende bir itiyat oldu, Hayatımın üzerinde düşünmeğe başlamıştım. Bütün ira- dem, bütün gayretim bir daha o eski süküneti bana iade ettir- remedi. Gündelik hayatımla arama yaşanmamış rüyaların azâ- bı girmişti. Hayat oyununu en büyük ciddiyetle oynamağa ha- zırlandığım bir anda geçmiş seneler karşıma dikiliyor ve ben- den hesabını soruyorlardı. O günden sonra artık bir an bile yalnız değildim, soframda, yatağımda, çalışma masamda bir misafir, dişleri hiddet ve kinden kısık, gözlerinde boşa gitmiş bir ömrün bütün yıkıklığı bir zavallı vardı ve bana pişmanlı- ğın şuurile kısılmış sesiyle durmadan fısıldıyordu. «Ömrünü, ömrünü ne yaptın?» Ve ben bütün uzviyetimde bir yılan gibi gezen bu zehirli sesin tenbihi altında yapacağımı unutuyor, anı ve mekânı unutuyor, başta kendim olmak üzere her şeyden, ya- şanmış ömrümden, gelecek senelerimden, bütün etrafımdan nef- ret ediyor, kaçmak, kaybolmak, kurtulmak istiyordum. Artık uyku bile benim için bir firar değildi. Çünkü onda da rüyaların zalim ısrarı vardı. Size bu rüyaları nasıl anlatma- 11? Hemen her safhasında vaktile sevilmiş bir genç kızın, şimdi