Edebiyat ve Sanat 151 nerede olduğunu, nasıl bir talihle yaşadığını bilmediğim sarı saçlı, büyük mavi gözlü, nerkis boyunlu genç bir kızın bir nevi laytmotif gibi dolaştığı bu rüyalar... Bu, hasta kafanın kendi vehim ve gölgelerinden yarattığı değişici ve korkunç âlem... İşte bu yol, bu küçük acayip yol, ben bu haleti ruhiyede i- ken karşıma çıktı ve benim için birdenbire yepyeni bir hayat imkânının, kendi kendimi bundan sonra olsun tahakkuk ettire- bilmek imkânının bir nevi müjdesi gibi oldu. Evet pekâlâ biliyorum ki, bir gün ben her şeyi bırakıp bu küçük yola dalarsam onun bittiği yerde bütün saadet ve has- retlerimi, eski yaşanmış rüyalarımı bulacağım, temiz, yepyeni mes'ut bir adam olacağım. ö Bunu biliyorum, fakat yapamıyacağımı da biliyorum. Hal- buki bir ömür yaşanmağa değer bir şeydir. Ahmet HAMDİ