Edebiyat ve Sanat 139 urduğun beyan eder. Yani gözde hor olan derviş azamet ve şöhret issi olan filân efendiye galip olup ilzam eyledi. «Ben de gördüm tozunu» dediği aziz kendüleri de ümmi ve fakirül hâl olup nice zâhitler ve âlimler ona ilzam tariki ile bazı suale şüru' ettiklerinde suallerine cevaptan sonra kendü- leri de onlara bazı şey sual edüp cevabında anları âciz ettüğin beyan eder, yani ol hal bana da vâki oldu, anlar gibi kartallara ben de rast geldim demektir: (Men ahlasa lillâhi erbaine sa- bahan zaharet yenâbiül ilmi min kalbihi alâ lisanihi). Haddi zatında bir kimse kırk gün hâlisen ve muhlisen sabaha dahil olsa, yani kırk gün hulüs üzerine olursa ilim pınarları anın kalbinden lisanı üzere câri olur. İmdi bunların hod bazısı kırk hafta ve bazısı kırk yıl hulüs ile sabaha dahil olmuşlardır, ya ömründe kırk gün hulüs görmeyen gönüle galib olsa acep mi- dir? İmdi kartalın, kuzgunun, arı ile ne münasebeti vardır? Kar- tal her ne kadar gözde büyük ise de yedügi cifedir ve kendün- den çıkan dahi cifedir. Emma arı her ne kadar gözde küçük ise de yedüği güzel kokulu çiçeklerdir. Kendinden çıkan dahi güzel lez- zetli baldır. İmdi doğan ve şahin misillüler ile münasebeti ol- madığı bitarikil evlâ. Bir küt ile güleştüm elsiz ayağum aldı Güleşüp basamadım göyündürdü özümü Bu beyt yukarıki beytte bir mıkdar ucub anlandığundan yine tâliplere kesri nefs yolunu ta'lim edüp buyururlar ki «Bir küt ile güleştim». Buradaki kütten murad nefstir ki gözüne şehevat tezyin olunmuştur. Dâin arzuyi müşteheyat eder. Elsizden murad şeytandır ki nârdan halk olunmuştur. İn- sanda gazab sıfatı ol ateşin yalımındadır. Nefs tıfıl gibidir. Gıdasın vermez isen kesilür ve lâkin aç- lıktan hararet ve yubuset hasıl olur. Bu hararet galip olup bü- rudet ve rutubet yani nefsin isteği olan ekl ve şürb ister, Anın- çün yine nefsin muradın vermeğe muztar olup verir idim. Yani murad üzere nefsimi yenemezdim demektir. Bu beyt yukarıki beytin zıddıdır. Yani der ki suretâ her ne kadar zaif isem de her adüme izni Hakla galib oldum. Em-