48 Her Ay Zamanımıza kadar madde ile hayat arasındaki ikilik meselesi- nin halledilmez görünmesine sebep, (denebilir ki) bu iki zıd da- vanın, karşılıklı bir surette cevap verilemez meseleler vazet- meleri ve ilim sahasında bir antimoni yaratmalarıdır. Evvelâ: Fiziki ve kimyevi hadiseler, radio- actif esasları itibarile mihaniki değil, bi- lâkis dinamik bir vasıf göstermektedirler. Binaenaleyh eskidenberi madde ile hayat arasında varlığı far- zedilen kat'i bazı karakter farklarından bahsetmek mümkün değildir. Bilhassa izafiyet nazariyesi gösterdi ki, fiziki âlemi Mekanizmin tenkidi: hayat veya ruhtan ayırdığı iddia edilen «hemzamanlık>, haki- katte, fizik hadiselerde de mutlak olarak mevcut değildir. Saniyen: Hayati vakalar, muhtelif âmiller huzmesinin mey- dana getirdiği bir mudile olarak görünmektedir. Bu mudileyi çözmek için illiyet zinciri kâfi değildir. Orada, her karşılıklı tesir arasındaki bir ihtimaliyeti onazarı itibara oalarak statistik bir istikra yapmak lâzımdır. Tabii atomun bün- yesinde ve kuantaların münasebetlerinde olduğu gibi burada da geri plânda bir nevi «muayyensizlik» veya hiç değilse bir ihti- mali determinizm görülüyor. Şimdi bütün mesele, tabiatın ha- yati keyfiyetler şeklindeki bu mudil ve müşahhas görünüşünü, maddi keyfiyetler şeklinde müşahhas görünüşe bağlamaktır. Bir çok faraziyeler arasında bilhassa (Pa- pillault) nun yeni bir tecrübesi meseleye en fazla cesaretle yaklaşmış görünmekte- dir: Buna göre hayati vakıaların en esaslı karakterleri kendi kendini tashih için doğan mütemadi bir cehd; ve her an bozul- mağa meyleden muvakkat bir istikrardır. Papillault nazariyesi: Esasen onlardan birincisi, diğerini tamamlamak mecburi- yetinden doğan bir netice olarak görünüyor. Yabancı maddele- ri temsil etmek ve muhite intibak gibi vasıflar diğer asli ka- rakterler tarafından meydana getirilmiş olup ancak onlarla i- zah edilebilir. Şu halde hayat mudilesini madde mudilesinden ayıran bu her an bozulmağa meyleden muvakkat istikrar vas-