Siyaset ve İktisadiyat 23 sine rağmen, ancak “o 5 veya 10 ile ölçülecek bir terakki kay- detmektedir. Bütün terakkiye rağmen 1929 daki fiatların, va- sati olarak, henüz yarısına bile varılamamıştır. Fikrimizce bu müzmin vaziyetin sebebini son on sene içinde bütün dünyanın takip ettiği aşırı himeye siyasetinde aramak lâzımdır. Seddi Çin gibi yüksek gümrük duvarları artık himayeye kâfi gelmemekte, tarifeler, kontenjantıman, kliring, kambiyo mürakabası desteklerile bir kat daha tahkim edilmek- te, bununla da kalınamıyarak para kıymetini düşürmek suretile idhalâtın tahdidi ve ihracatın teşviki yoluna gidilmektedir. Bü- tün dünya, arı peteklerinde olduğu gibi yekdiğerile ittisali ol- mıyan kompartımanlara, hücrelere ayrılmıştır. Eski merkatit- list asırlarda bile görülmiyen, herhalde bugünkü kadar incelen- miyen, bu himayeyi devletler buhrana sebeb olmak için değil, belki de buhrandan korunmak için icad etmişlerdir, Fakat bun- da o kadar ileri gitmişlerdir ki, zehirli ilâcın bazan, dozu fazla gelerek, hastayı öldürdüğü gibi, himaye şiddeti de beynelmilel iktisadi faaliyet membalarını kurutmuştur. İdhalâtın karşısına konulan her mania aynı zamanda ihracatı da tahdit eder, Bü- tün memleketler bu yola girince iktisadi hareket tabiatile azalır. Himayeden vazgeçilmek mümkün değildir, fakat ifratları orta- dan kaldırmalıdır. Dünyada harbin perişan ettiği emniyet his- leri avdet etmeyince, para istikrarı temin edilmeyince, bütün mütekabilen zararlar veren anormal himaye rejimleri, beynel- milel anlaşmalar ve daha iyi teamüllerle yumuşatılmayınca vazi- yette hakiki bir salâh temini mümkün değildir. Buhranın neka- het devrindeyiz, fakat tedbir alınmazsa, hastalığın nüksetmesi ihtimali vardır. Prof. İbrahim Fazıl PELİN