Felsefe, Ruhiyat ve İçtimaiyat 53 atta entöl€chia'dan bahsetmek için tabiat ilimlerinin bütün esa- sını terk etmek lâzımdır. İşte son zamanlarda hayatiyatçı Jordan, bu düşüncelere tabi olarak, yukarıki iki zıd görüşün müşküllerinden bizi kurtaracak daha geniş dinamist bir izah yapmağa muvaffak olmuştur. Ona göre hayatı statik bir illetler sistemi gibi tasavvur etme- meli; yani fiziki tecrübelerin verdiği mihaniki bir unsurlar ye- künu gibi almamalıdır. Tohumun her hücresi, her blastomere yalnız başına bir «bütün» ü doğurmağa müsait olduğu için, o bir parça addedilemez. Bizzat bir «bütün» dür. Meselâ huveyn menevilerin inkişafına bakılırsa, parçalanmanın hassasından hiç bir şey kaybettirmediğini görürüz. Milyonlarca huveyn me- neviden her biri, ayrı ayrı birer bütün teşkil ediyorlar. Telkih olunmuş yumurtanın inkişafında hücre bölünmesi de böyledir: Yumurta parçalanıyor. Ortada yeni bir hadise yoktur. Yeni o- lan şudur ki, her biri birer bütün olan hücrelerin toplu olarak bulunması da ayrı bir bütün meydana getirir. Birbirinden ay- rılınca onlardan her biri yeniden bir tohum hassasını alır. Bu da gösteriyor ki parçalanma, onların tohumluk vasıflarını kay- bettirmemiştir. Şu halde mesele - evvelce zannedildiği gibi - münferit parçaların nasıl bir bütün oldukları meselesi değil- dir. Fakat her bütünün nasıl yalnız bir parça vazifesini görmek- le iktifa edebildiği meselesidir. Her biri bir bütün olan bu to- humlar nasıl olup ta diğer bir bütünü tahakkuk ettiriyorlar; Jordan, eski görüşün zıddı olarak vazedilen bu mese- leyi şu tarzda halletmektedir: Her hücre bütün uzviyeti yalnız başına doğurabilecek bir haldedir, Onun bu iktidarı, diğer kar- deş hücrelerle «karşılıklı tesir» halinde münasebete girdiği za- man tahdit edilir. Karşılıklı münasebet artık (mihaniki tesir- ler yekünu) değildir. Filhakika her hücre, ancak normal şera- itte tahakkuk eden büyük miktardaki bilkuvve imkânları tem- sil etmektedir. Fakat bu imkânlar(yahut diğer tabirle kuvve- ler) diğer hücrelerin kuvveleri tarafından men ve tevkif edil- miştir. Adeta her hücre yapabileceği şeylerden büyük bir kıs- mını refouler etmek üzere-yalnız kendi hissesine düşen küçük bir kısmı ifa eder. Hücreler birbiri üzerine, kendi varlıklarile (Jordan) Dinamist hayat telâkkisi;