Edebiyat ve Sanat 133 ve uzlet anil endâmdır. Ve ilmi hakikatin husulüne âlet terki dünya ve terki ukba ve (terki terktir). İmdi aziz merhum erik ve üzüm ve ceviz ile şeriat ve tari- kat ve hakikate işaret ederler. Zira eriğin taşrası yenir içi yen- mez. Erik gibi olan meyvelerin cümlesi amelin zâhirine misal- “dir. Ve üzüm misillünun cümlesi amelin bâtınına misaldir, Zi- rTa üzüm hem yenür ve hem nice türlü nimetler andan zuhure gelür, sucuk ve köfter ve pekmez ve turşu ve sirke ve bunların emsali nice niamı kesire hasıl olur. Ve lâkin içinde bir miktar riya ve süm'a vardır ve ucüb ve tezkiye çekirdeği olmağla a- meli bâtına denilür, hakikate denilmez. Ve ceviz sırf hakikate misaldir ki içinde asla yabana atacak bir şey yoktur. Hem ye- nür ve hem nice marazlara ve illetler şifa hasıl olur. İmdi bir kimse erik taleb ederse erik şecerinden taleb eder. Ve üzüm taleb ederse bağından taleb eder ve ceviz taleb ederse ceviz şecerinden taleb eder. İmdi her kim üzümü erik ağacından taleb ederse ol kimse ne ahmak ve nâdândır. Kuru yere zahmet çeker, külli emeği hebâdır, hasıl ve masulü ancak rencü anâdır. Pes imdi bu malüm oldıysa bir kimesne zâhir amelinin sa- lâh ve fesadın bilmek isterse anı şeriatten ve erbabından taleb eder. Ve fıkıh kitaplarına müracaat eder, andan bilüp öğrenüp amel eder. Ve eğer bâtın amelinin salâhını ve fesadını ve te- nezzülini ve terakkisini bilmek isterse telkini mürşid ile ve usuli esmâ ile gönül kitabına ve ilmi ta'bire müracaat eder. Her gün vâkıada ne görürse mürşidine arz eyler. Anlar da ona ah- vali beyan eder, Andan ol müşkil hal olur, sülük edüp pir per- ver olur. Si Ve bir kimesne ilmi hakikatin ki marifeti nefs ve ayni ma- rifeti rabdır, zevkine ve haline irmek isterse mürşidi kâmil ter- biyesi ve riyazâtı şâkka ateşi ile nefsin cemii evsafını ve beşe- riyyet ve enaiyyetini (enaniyyetini) yakup nefyi masivâ ile bilkülliyye mahvi vücudi zılli kıldıktan sonra, ayni vücudi ha- kiki olup fehâsı ayni beka olmağile olur. İmdi bu üç ilmin baş- ka başka tariki vardır, Yolu ile talep olunursa ümittir ki az müddetde maksud hasıl olur, nitekim erik ve üzümün ve ce- vizin başka başka semereleri olup her biri kendi şecerinden ta- lep olunduğu gibi.