100 Her Ay 1. Büyük Britanyada, 6 ve 7 ağustos, Robert. L. Cru. 2. Almanyada, 8 ve 10 ağustos, Ren& Lauret. 3. Polonyada, 12 ağustos, Roger Kaeppelin. 4. İtalyada, 13, 14, 15 ve 16 ağustos, P. Genitzon. 1. Büyük Britanyada. İngiliz milleti, eski devirlerdekinden daha fazla sanat nazariyelerine ve mekteplerine iltifat etmeğe başlamıştır. XVMIİ. inci asrın ikinci yarısına kadar yabancı edebiyatlar- la teması pek az olan İngiliz edebiyatının, bütün dostluklara kapılarını açmasında, romantizmin ve romantik dertleşme ihtiyacının büyük tesiri görülebilir. Hele Byron ve Keats zamanındanberi, Avrupayı işgal eden her sanat endişesinin, İngiliz edebiyatında da akisleri görülmeğe başlanmıştır. Ma- amafih, görülüyor ki, edebiyatın bu inkişafında, bizzat san- atin kendi bünyesi içinde olmaktan ziyade, ağır ağır inki- şaf eden milli hassasiyetin mühim rolü vardır. Buna mukabil, XX nci asır İngiliz edebiyatında daha fazla ferdiyetçilik, diğer edebiyatlarda pek misline rastlan- mıyan bir hususiyet arzeder. Bu edebiyat, Thomas Hardy, Kipling (1), John Golswarthy, H. G. Wells (2), Bernard Shaw (3) gibi birçok büyük muharrirlerinin faaliyetlerini bu hususiyete medyundur. (1) Kipling'in bazı hikâyelerinden yapılmış tercümelere arasıra gazete ve mecmualarda tesadüf edilir. Eserlerinden “Gengel Kitabı,, ve “İkinci Cengel Kitabı, M. Nurettin tarafndan tercüme ve Ulus gaze- tesi tercüme külliyatında neşredilmiştir. (2) H. G. Welles Türkiyede en çok maruf İngiliz muharrirlerin- den biridir. Hikâyeleri birçok gazete ve mecmualarda tercüme edildi- ği gibi, “Esguisse d'une Histoire Universelle isimli kitabı,, Maarif Ve- kâleti tarafından dilimize “Cihan tarihinin umumi hatları,, adiyle ter- cüme ve beş cilt olarak neşredilmiştir. Bundan başka, romanlarından bazıları da lisanımıza tercüme edilmiş bulunuyor. (3) Bu muharririn “Meçhul bir kadının mektubu,, adlı hikâyesi miştir. Hu liz ese yar