1 Ocak 1938 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 76

78 Her Ay Orada, insanlar, Kur'an gibi “âyet,, lerden doğsunlar ve mutlaka bir küçük burjuva müsavatı (“Siyan,, lifi) içinde büyüsünler, Cedide gibi kötü bir geçmişe sahip olmaksızın hep istikbali yaşasınlar! Bu hal, “şom,, ömürden bir atlayışı akıllarına bile ge- tremiyenlerin göklerden medet ummalarıdır! O belde Ahmet Haşim “Hangi bir kıtai muhayyelde “Hangi bir nehri devr ile mahdut? “Bir yalan yer midir veya mevcut “Fakat bulunmayacak bir melâmıhulya mı?,, Faik Âli, sadece başka bir âlem ister. Ahmet Haşim - ga- liba içinde büyüdüğü şark muhitlerinden ilham alarak o âle- me az çok bir şekil de verir: “O belde,, tıpkı Kampanella'nın tamam 4 yüz yıl evvel tasvir ettiği “Güneş Beldesi,, gibi hâ- I8 su hendeklerile çevrilmiş, yüksek hisar ve kalelerden mü- rekkep bir orta çağ derebeyi şatosuna benzer. Tam 4 yüz yıl sonra, büyük makine ve elektrik asrın- da hâlâ orta çağ sınırlarında bocalamak pek de tesadüf sa- yılmamalıdır. Edebiyatı Cedide şairleri, İstanbulun mahallebici dük- kânlarından ötesine biraz daha dikkat etseler göreceklerdi ki “o belde,,, yani uzun bir ırmakla (“bir nehri devr,,,, ile) mahdut Medine, Osmanlı imparatorluğunun bir vilâyet mer- kezidir. Bu şehir, Dicle nehrinin çepeçevre sardığını Diyar- bekirdir. Ve deve ile taşınan beş altı batman ağırlığındaki kan kırmızı karpuzlarını yediğimiz o Diyarbekir kalesi... Bügün dört tarafından yıkılıyor! H.K.