Siyaset ve İktisadiyat 11 lâvanta, şarap, ipekli moda eşyası sanayiinde, Almanya: Kimya, optik, alât sanayiinde ihtisas kazanmış bulunuyorsa, bugünkü ziraat memleketlerinin eski sanayii de ihtisaslaşır, meselâ Çin'de porsölen, ipekli sanayii, Hindistanda pamuklu sanayii; Türkiyede yün ve ipek sanayii ön plâna geçer, fakat ne bu memleketler sanayisiz ne de sanayi ülkeleri zi- raatsiz kalırdı. Fakat hakikatte yeni istihsal tekniği, bütün memleketler- de birden tatbik edilmemiş, bilâkis evvelâ bir müddet tek bir memleketin, sonraları bir kaç ülkenin inhisarında kalmıştır. Yeni istihsal tarzını benimseyen milletler de, ona uymıyan (veya Japonya'nın Tokugawa devrinde yapmış olduğu gibi ecnebi mallarına hudutlarını kapatamamış olan) milletle- rin sanayiini öldürmüşler, ham maddeyi ve gıda maddelerini hariçten celbedip kendilerini münhasıran sanayie vermeği daha kârlı görmüşlerdir. İlk defa olarak büyük sanayii kuran ve sınai kapitalizmi tahakkuk ettiren memleket İngilteredir. 18 inci asrın sonun- da ve İ9 uncu asrın başındaki, eski istihsal usullerini altüst eden bütün icatlar - iplik makinesi, dokuma tezgâhı, buhar makinesi - hep İngiltere'de yapılmış ve takriben yarım asır kadar İngiltere'nin inhisarında kalmıştır. İngiltere o Za- man icatlarda, teknikte en ileri memleket olduğu gibi tica- rette, nakliyatta, siyasette de en ileri memleketti. Cihan tica- reti İngilterenin elindeydi. Harp filosu gibi ticaret filosu da denizlere hâkimdi. Gözü açık, hünerli bir nüfusa, atılgan, girişken unsurlardan müteşekkil kuvvetli bir tacir sınıfına en zengin müstemlekelere malikti. Bu keyfiyetler İngilizlerin istihsal tekniğinde faikiyetinin, cihan üzerinde sınai bir hâ- kimiyet haline gelmesine sebep olmuşlardır. İngiliz malları, İngiliz gemileri üzerinde sergüzeştçu İngiliz tacirleri vasıta- siyle bütün dünyaya yayılmağa başlamıştır. Bundan ilkin İn- giliz mallarının hiç bir resme tâbi olmadan girebildikleri ve bu malların revacını arttırmak için İngiliz hükümetinin di- lediği tedbiri almağa muktedir olduğu müstemlekelerin sa—