ada, inde, aber f et- alâ- han- 'aha- Pöt- arını yirine yi Ce- rubu- cüzel ihti- esine ilhas- arihi- mala- temin ıyese- Edebiyat ve Sanat 83 li edebiyat tetkiklerinden pekâlâ istifade edebilir. Nihayet, kendisini alâkadar eden bütün muharrirlere, ve bilhassa, meseleyi aydınlatmakta büyük bir ehemmiyeti olan ikinci sınıf müelliflere dair neşredilmiş monografileri okuyacak- tır. Gerek milli ve gerek mukayeseli edebiyatın ihmal et- tiği ikinci ve üçüncü derecede ehemmiyeti olan muharrirle- rin tetkiki umumi edebiyat için büyük bir zarurettir. Kendi memleketlerinin edebiyatında pek ehemmiyetsiz bir mevkie sahip bu muharrirlerden bazıları, kendi memleketlerinde, büyük muharrirlerin aksettiremedikleri birçok temayülle- ri, edebiyat modalarını doğurmuşlar veya inkişaf ettirmiş- lerdir. Daha az ehemmiyeti olanları da, esaslı hiçbir tesir yapmış değillerdir; fakat, orijinaliteden mahrum olan bu muharrirler, hariçten gelen tesirlere karşı âzami bir itaat göstermişlerdir. Birbirinden pek farklı edebiyatlarda bu nevi muharrirlere ait vesikalara tesadüf ettikçe, tetkik edi- lecek hâdisenin mahiyeti de iyice tebellür eder. Beynelmi- lel bir cereyanı ve bu cereyanın yaptığı tesirleri iki üç bü- yük isimle tayin etmeğe imkân yoktur; orijinal muharrirler bu cereyanlara pek az intibak ederler, ve umumi cereyan- dan aldıklarını da, iyice temsil ettikleri için, tefrik etmek çok güç olur. Ancak, bu küçük muharrirleri okumak sure- üle, onlarda ve büyük muharrirlerde müşterek olan şeyle- rin neler olduğunu tesbit etmek kolaylaşır. Bu müşterek un- surlarda ekseriya yabancı tesirler büyük bir rol oynar. Edebi tetkikler için, yalnız belli başlı değil, inkişafı pek mahdut olan edebiyatlara ait yardımcı vesikaları da e- hemmiyetle nazarı itibara almalıdır. Nâtamam' olmaması istenilen anahatları göstermeğe kendini mecbur sayan umu- mi edebiyat bu vesikalardan istifadeyi pek mühim addeder. Çünkü, bazan, Avrupanın orijinal bir iki edebiyatında te- sadüf edilemiyen birçok cereyan ve temayüllere, faraza, Belçika, İsviçre, Portekiz, Hollanda, Macar, veya İsveç ede- biyatlarında tesadüf edildiği çok vakidir. Rüyet zaviyesinin bu suretle büyümesi neticesi, edebi hâdiselerin daha iyi an-