Umumi Edebiyat IV. Usul ve meseleler Şerif Hulüsi Bundan evvelki makalemizde (1), bir tesire bağlı olmı- yan benzerliklerden, tevarütlerden bahsetmiştik. Tevarüt- lerin en şayanı dikkat nümunesini, İspanyada Gongora'nın, İtalyada Marino'nun, ve İngilterede Lyly'nin hemen hemen ayni devirde, birbirlerile hiçbir his ve fikir mübadelesinde bulunmadıkları halde, ortaya, müzeyyen br üslüp at- mış olmaları teşkil eder. Bu cereyan, bilâhare, Fransada pröcieux denilen bir nevi üslübu doğurmuştur. İslâmi edebi- yatlarda da görülen, ve Türk edebiyatında da inkişaf eden bu fazla mecazli üslübun teşekkülünü, islâm medeniyeti ha- ricindeki' sebeplerle izah etmek pek mümkün değildir. Me- cazli, ve sanata kötü bir zevki getiren bu edebiyat modası hakkında yapılmış olan tetkikler, bu temayülün beynelmilel mahiyet almış tesirlerden değil, belki müşterek sebeplerden, daha açıkçası müşterek ihtiyaçlardan doğmuştur. Bu tema- yüle, güzel sanatlarda barok zevkin teşekküle bağladığı de- virlerde tesadüf edilmektedir. Fakat, bu meseleler, ekseriya, çok müphem veya esaslı olmaktan ziyade insanı aldatan bazı izahlara yol açmıştır. (1) Her Ay, Ağustos 1937.