66 Her Ay Sonra tesadüfen Kormor atölyesinde güzel sanatlara ça- lışau Şapölen Midi “Beni şimdik herkes bir akademist zanneder ama, akademide bana aşılanan yanlışlıkları şa- hıs olarak düzeltebilmek için ne kadar zaman kaybettiğimi ben bilirim,, der. Muhtelif devirler müddetince birçok ressam ve mual- limlerden ders alan Şapölen Midi bilhassa Andre Fovari- den çok istifade etmiştir. Hattâ kendisi de bugünkü kiyme- tini ona borçlu olduğunu söylemekle iftihar eder. Şapölen Midi'nin şahsi bir varlık ve stül yaratması €- pey güç olmuş ve uzun zamana bağlı kalmıştır. Çünkü bir çok genç sanatkârlarda görüldüğü gibi o da uzun müddet şu veya bu tesir altında kalıp bir türlü kendini kurtarama- mıştır. Güzel sanatları bol olan memleket ve müzeleri çok gezdiği için şuuru yavaş yavaş aydınlanmağa ve benliği de- ğişmeye başlıyan Şapölen Midi sanatının ilk yeniliklerini yaratmağa başlamıştır. Diğer büyük ressamlar gibi o da “Bu sanatta yükselebilmek için eski üstadların eserlerini bıkmadan, usanmadan mütemadiyen tetkik edip benimseme- nin muhakkak lâzım olduğunu bilir.,, Fütürist ve kübist'lerin resimde muvaffak olmamaları da eskileri tetkik etmedikleri içindir der. Bu yalnız resim için de- gil, bütün sanatlar için doğru ve tecrübelerle sabit kılınmış makul bir fikirdir. Eski ressamlar üzerinde mütemadi tetkik ve araştırmalar yapan Şapölen Midi hazırlık devreleri müs- tesna hiçbir ressamın tesirinde kalmadığı gibi eserlerinde yabancı bir tarza rastgelmek imkânsızdır. Şapölen Midi renkler ve hakikatten uzaklaşmamak hususunda çok titizdir. Yaptığı resimler hakikatlerinden zerre kadar şaş- maz, renklerde bile Şapölen Midi'nin en büyük meziyeti kendisini vermiş oldüğu sanatın mahiyetini iyice kavramış olması ve her eserinde çok kimselerin iddiaları aksine ve daima bir tekâmül ve yeni bir varlık yaratmasıdır. O bu- günkü halde vazifesinin en güç tarafını başarmış bulunuyor. Biraz daha gayret ederse onun eserlerine eser değil bir mucize demek lâzım gelecek. Adnan Tahir E: İeri old gid biyi ma der nile hun rast telâ Su de